NİYE SEVDİM SENİ BU KADAR...niye niye sevdim seni bu kadar ne vardı neydi nasıl oldu da kazıdım ismini avuçlarıma nasıl dolandın saçlarıma batık teknelere tutunan yosunlar gibi, kahretsin niye sevdim seni bu kadar niye söyler misin öldüremediler de bunca yıl kavgalarda çaprazlara alamadılar da ara sokaklarda seni mi yolladılar üstüme ne yaptılarsa düşüremedikleri o pusu sen misin niye sevdim seni bu kadar niye söyler misin zicir mi bu ayaklarıma doladığın yüreğimin hücresine müebbet pası bir kilit asıp dönüp gittin sesin bileklerimi kanatıyor kurtaramıyorum kendimi etime gömülen bir kelepçesin hak mı bu reva mı bu kahretsin çinko maşrapada uzatılan su bakır çalığı sahanda önüme atılan kuru ekmek gibisin hasretsin hasretsin biliyorum ama yoksun nerdesin kahretsin niye sevdim seni bu kadar niye söyler misin delirmiş fırtınam kış basmış eylüllere hiç sormadan kırık camlardan sızıyor içime halâ mısraların “yanında olsam eğer sigaranı yüreğimle yakardım yatıp dizlerine, boğaziçini seyreder gibi gözlerine bakardım..” diyen sen değil misin kahretsin… o hiç yatamadığın dizlerim kanıyor sigaramı parlayıp duran hasretin yakıyor ben bizi seyrediyorum gözlerini aradığım hücre duvarlarımda nerdesin niye sevdim seni bukadar niye söyler misin ? CEYDA GÖRK |