Sinemin hissedilmeyen çığlığı!Gün geldi şafaklar anlattı An geldi kalbim hissedişleriyle ruhumu perişan etti Fakat anlam içinde ve zamanın fevkiide her nedense aşk hep sürükledi Bilinmeyen nuraniliğiyle Ötelerin sessiz güzelliği ve serzeniş derinliği yetti Kifayetsiz bilgim ve yetmayen farkımla takatim pervazlar eşiğinde inledi Ne vakir hüzün içindeysem İmdadıma sağanakların müjdesi umut olarak halimdeydi Toprağın bağrından fışkıran tohum ve kayalara aldırmayan hazzı umutlardı Seherin zarifliğinde hasbi aşk Gecenin mahsunluğundan sıyrılan lahuti seda arkamdaydı Kalbimin hicranı yeterince kaşfedemediğim sevgi ve hasredemediğim aşktı Dünya hilkatle muvazene içinde Ahenk masumluğunu ve madurluğunu kanaatin ikliminde Ve sabrın dirliğinde gizleyen sevda güzelliğine bahşeden asudenin ülfetinde Halimin perişanlığını düşündükçe Gönlümün kireçliğine rağmen açan çiçekleri hissettikçe Umutlar rahmetin zindeliğinde kudderte erişerek solgunluğumu öteleyeince Zorluklar karşımda tükeniyor Ruhum ihsanın hazzıyla hizmete meylederek renkleniyor Kalbi yılgınlığım takat bulup telakkilere erişiyor ve terakkiler için çırpınıyor Ömrümün kalan sayfalarından Hamdüsena ederek ziyadeleştiğim gülün berrak kokusu Ve rengarek lalelerin anlam bütünlüğünde kitabeleşen ötelerin hazzı yanımda An ve kalan erdemli zaman Faziletlerin hayatın ve hasredilen heveslerdeki hazzın Zarifliğinde aşkı ve hasbi sevdayı kalbi dirliğin bağrından halime hikaye ediyor Mustafa CİLASUN |
Çok teşekkürler diyor ve selam eğliyorum...