BİR ÇOCUK AĞLIYOR
BİR ÇOCUK AĞLIYOR
YÜZBAŞI ÇETİN ÜNSAL; 12 NİSAN 2009 TARİHİNDE ŞIRNAK SİİRT HAKKARİ ÜÇGENİNDEKİ "BESTLER-DERELER" BÖLGESİNDE İHANET ŞEBEKESİ HAİNLERİN TUZAKLI MAYINLARINA BASIP YARALANMIŞ 23 NİSAN 2009 TARİHİNDE TEDAVİ GÖRDÜĞÜ GATA (ANKARA)’DA ŞEHİT OLMUŞTUR... ŞEHİDİMİZİN EVDEŞİ SERAP ÜNSAL VE EVLADI DURU ÜNSAL’A ATFEN... Bir çoçuk ağlıyor Hıçkıra hıçkıra İçin için Gözlerindeki damla İnsanım diyenin yüreğini dağlıyordu. Niçin, niçindi? Bu feryadı fiyan, "Babam babam; niye niye yoksun." diyordu? Gözlerinden yağan yağmur Babasını geri getirmiyordu. Elinin tersiyle Yanaklarını sildi Gözlerinden yağmurlar eksildi Mahzunluk yüreğime indi Sinemde damlalar dindi Her kopan çığlığında Yüreğim delindi Çünkü; O çocuk bir şehdindi... Kimisi hiç göremedi, görmedi O çocuğun hasretini Alıp yüreğine örmedi "Kanı yerde kalmayacak" Nutukları... Onun ruhunda; Kopan fırtılanaları dindirmedi O masumun babasını kimse geri veremedi. Çocuktaki; Derya derya Büyüyen tükenmez sevdayı Mühürlenmiş kalpler göremedi. O büyük sırra Aklı sığ, beyni kıtlar eremedi... Kimse babasını geri vermedi, vermedi... Diğer çocuklara baktı; Koşuyor, gülüyor, oynuyorlardı İçinden koşmak geldi Birden bakışları daldı Belli ki; Babası ile koşuştuğu anlar Gözlerinin önündeydi, Babası onun dününde, günündeydi... Donduma yemek istedi; Dondurma yiyen çocuklara bakakaldı Şimdi babası yanında olsaydı Ona dondurma alacaktı ONU KOLLARINA ALIP; SIMSICAK SARACAKTI GÖZLERİNE BAKAP BAKIP ONUNLA AĞLAYACAKTI... Olduğu yerde kaldı O haliye; öyle mahzun, öyle masum Öyle hüzünlüydü ki; Baharına kış düşmüştü Yaz görmeden Ömrüne hazan üşüşmüştü Onu seyretti gözlerim O hali; Yüreğimi yaktı... Yaşıtları Bir bakkalın önünde cıcıl cıvıldı Çikolata, sakız, şekerleme Alıyorlardı, Sonra yeniden oyunlara dalıyorlardı... İçinden; "Bunlar masum, ben mahzunum." dedi Onlar gibi gülmek istedi İçinden gele gele gülemedi Gülücükler Gözyaşlarında düğümlendi Çocuklar eğlendi... O büyüklere yöneldi Onların; fütursuzca, sınırsızca Kahkaha girdabında olduklarını farketti Bir babasını düşündü, bir de bunları O kahkalar, Çocuğun boğazında düğümlendi... Parka doğru yürüdü Daha dün gibiydi Babasıyla gelmişti buraya Babasıyla olduğu anları adımladı Sinesi kabardı Sinesini; baba sevdası sardı Çünkü; Babası onun için en büyük yardı Babası; Adam gibi adamdı... Park içindeki pınara geldi "Şu çeşme başı Ah çeşme başı Sen anla beni sen anla Ne olur sen anla." dedi Sağında solunda yürüyenler Çocuklarını eğlendirenler "Gariplere el verdim." diyenler Anlayamadı, onu anlayamazdı Çünkü; Ondaki acıyı; Hiç kimse bedelsizce Yüreğine alamazdı... Her yiğit ŞAHADETİ; Babam gibi adımlayamazdı "Hubbül vatan." diyerek Vatanın semalarına "BEN VATANIM" YAZISINI Kurdetin ilahi elleriyle KİMSE YAZDIRMAZDI... DEDİ... GÖKYÜZÜNE BAKTI... "ALLAHIM ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ; BEN ŞEHİT EVLADIYIM." DİYE İÇİNDEN AVAZ AVAZ SEMALARA SESLENDİ BABASININ RUHUYLA BESLENDİ... SUYA; Avuçlarını tutuşu; Bağrımı dilimledi Ciğerimi deldi... Bir çocuk gülümsüyordu Kimbilir? Belki de "Hak Tealâ" Çocuğa "Babasını gösteriyordu."... AMA HİÇ KİMSE, HİÇ KİMSE ÇOCUĞUN AĞLADIĞINI GÖREMEDİĞİ GİBİ GÜLDÜĞÜNÜ DE GÖREMİYORDU... KADİR DURAK (LEBİDERYA) FETHİYE ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER DERNEĞİ BASIN DANIŞMANI BEŞKASA GAZETESİ "KAYNAKTAN DERYAYA" KÖŞESİ YAZARI ESER YAZAR ADINA TESCİLLİDİR KAYNAK GÖSTERİLMEDEN İKTİBAS EDİLEMEZ... ŞEHİDİMİZ 24 NİSAN 2009 TARİHİNDE İZMİR KARŞIYAKA MAVİŞEHİR BEŞİKCİOĞLU CAMİİNDE KILINAN NAMAZIN ARDINDAN KADİFEKALE ŞEHİTLİĞİNDE TOPRAĞA VERİLMİŞTİR... ŞEHİDİMİZİN BABASINA ANNESİNE KARDAŞINA EVDEŞİNE EVLADINA SABIRLAR DİLİYORUM YÜCE TÜRK MİLLETİNİN BAŞI SAĞOLSUN ŞEHİDİMİZ VE BÜTÜN GEÇMİŞLERİMİZ İÇİN FATİHA... |