...KUSURSUZ...
Nasıl olsa bir daha karşılaşmak zor olur artık
Bir karışlık düşlerimle Jules Verne hikâyeli gözlerine En fazla enlem ve boylam diyerek geçtiğimden Yakamozların ayak izi kovulur denizlerden Güneşin doğuşu kadar hızlı değilsem Bir tur sanırdım yalnızca bir gecenin marifetini dünyanın güneş çevresinde döndüğü kadar etrafımda dönmeyi bilmesini ufukta en fazla pigmelerin ufo görmesine katlanacak sabrım kalırdı Kim bilir kaçıncı paralel de yaşardın oysa Adımı bilmeden Hangi tarih yaşını eskitir bana sormadan Bense hangi nebülözde ki Kimyasal artığım artık Bulunup arınmaya âşık Yok, edilmek için lahit kaldırım taşına Yani anlasana ölümlü olmana bile razı Katre sancılarım, var oluş masallarına Hadi habersiz dünyalar da vardı deseler Sana benzeyen, Ki zaten oradan geliyorum hepsine doymuş Sana en fazla yirmi bin fersah yakın Uzun katlı, evlerin içinde Yüzlerini sana benzemek için boyayan, Bratleri, bitleri, itleri olan Güneşi gördüğün de soyunup Üşüdüğünde giyinen ki Sen olmaya cüret edecek cesaretleri şubat on dörttü Yalnızca bir gecelik klonundan Arta kalan zaman Anladım ki Her ne kusur varsa geçen zaman da, Işık hızı masumdu Bendim yavaş |