Suskunluğunla...
Suskunluğunla…
Sana yalan söylediğimde susturmadın beni. Oysa her defasında yalan söylüyordum. Haklı her zaman bendim nedenini bile bilmeden. Suskunluğunla öldürdüğün ben, Susan sen … Suskunluğundan her zaman korktum. Bağırmalarım, kızmalarım, sana değildi; sen de biliyordun. Suskunluğun, beni bana anlatıyordu. Biliyorum; hissediyordun, seziyordun. Suskunluğuna gömüyordun tüm yalan ve ihanetlerimi. Söyler misin neden susuyordun ? Yanağımı öperek uğurlardın, Kapıyı her çarpıp çıkışımda, kahroluyordum. Arkamdan “Allah belanı versin” demeni duymak için çok bekledim. Suskunluğun “ölüm” kadar ağır geliyordu bana. Habersiz kaç kez haykırdım bir bilsen. Tüm ihanetlerime, yalanlarıma nasıl da katlanıyordun ? Söyler misin neden susuyordun? Yüzüme vurmanı, “Defol git” demeni artık ben istiyordum. Demedin ! Beni neden terk etmedin? Bir gün olsun “Hayır” demedin. Seni neden aldattığımı da bilmiyordum. Beni bana bırakmıştın, Seni hep benim sanmıştım… Seni gördüğümü, duyduğumu sanıyordum. Suskunluğuna gizlenen asaletini ve erdemini göremiyordum. Her ter ve ten kokusunda biraz daha kaybettim seni… Bu son olacak demiştim, bu son ! Eve dönecek, af dileyecek, seni sevdiğimi söyleyecektim… Suskunluğunu bir daha yaşamayacaktım. Ellerimde çiçekler, Zili kaç kez çaldım ! Ellerim titreyerek anahtarlarımla kapıyı açtım, Korktum, panikledim, Oturdum ağladım… Anlamıştım sen artık olmayacaktın. Suskunluğunu da aradım ama yoktun… Susan sen, Suskunluğunla öldürdüğün ben… Ziya TATAR 20.04.2009 |
Bu son olacak demiştim, bu son !
Eve dönecek, af dileyecek, seni sevdiğimi söyleyecektim…
Suskunluğunu bir daha yaşamayacaktım.
Ellerimde çiçekler,
Zili kaç kez çaldım !
Ellerim titreyerek anahtarlarımla kapıyı açtım,
Korktum, panikledim.
Oturdum ağladım…
Anlamıştım sen artık olmayacaktın.
Suskunluğunu da aradım ama yoktun…
Susan sen,
Sukunluğunla öldürdüğün ben…
......................
:((
S
U
S
T
U
M
.............
hazindi buruktu
saygılar
.............