Dört mevsimde bir sevda
Sonuncu bahar olsa bile, sonbaharda değiliz
keşke böyle bitmeseydi bu hüzzam sevda... (Fatih Kısaparmak) Tanışdığımız gün yirmibir Ocak, kar üstünde gezsek inan haz gelir, gözlerini gördüm, sıcak mı sıcak, bu Şubat soğuğu artık vız gelir. Kış, birbirimizi sardık ısındık, Mart ayında aşkın oduyla yandık, baharda sevdaya vuslata kandık, dillerimize hep tadlı söz gelir. Bir Temmuz günüydü ayrıldığımız, hiç sebeb yokken darıldığımız, Ağustos ayında kavrulduğumuz güneşlerin gövdesine buz gelir. Ağladım ardından sabahlara dek, yalvardım Allah’a senin için tek, inan sensiz hiç bir günün tadı yok, hüzün var ya, hazan şimdi tez gelir. Mevsimleri saymak hayır mı eder, güller solar, bülbül çileyi tadar, kavuşursa, Aydın sana gül adar sana tüm gülleri sunsam az gelir. Aydın Bayrakdar |
güller solar, bülbül çileyi tadar,
kavuşursa, Aydın sana gül adar
sana tüm gülleri sunsam az gelir.
Aciz
ne kadar içten ve doğal...hele gül sunmak hepsine bedel...gül, sevginin öz dili...teşekkürler, tebrikler...saygımla...