Köye Dönünce
Gurbette gün bitip de yolum dönünce köye,
Bir heyecan alır beni hele bir görsen. Kıvrım kıvrım asfaltlar uzar olur habire. Her gördüğün bir şey söyler, hele bir duysan. Mertekli’den sonra hasret bitti demektir Karşı dağlar Memleket’e geldiğini söyler. Beş dakika sonra Köy’e vardın demektir, Fındıklı’da kavaklar yolun bittiğini söyler. Görürsün tütmez ocak ilk evlerinde köyün, Kabristan’ı geçerken sızıyla dolar gönlün, Baharla başlamıştır erik ağaçlarında düğün, Doğan güneş evine geliş müjdeni söyler. Köy insanı sıcaktır, gelen giden çok olur, Uzun zaman geçmiştir, ölen kalan çok olur, Dolu dolu gözlerinde yaşlar durmaz sel olur, Acı haberler gelir, dünya halini söyler. Battal emmi ölmüştür, hayat devam etmekte, Yayla’ya yol gitmiştir, köylü bayram etmekte, Şenlik yakındır artık, hazırlıklar sürmekte, Gersut dağları başlar, vuslat türküsün söyler. İçinden kahredersin ayrıldığına köyden, Fakat çaren de yoktur, hiçbirşey gelmez elden, Bir kez olsun senede dilin can-ı gönülden, Ta gönülden yaşamın güzel olduğunu söyler. Ne yaparsın ekmek için sıla da var, gurbet de, Her ayrılık aynıdır, gitmekte var dönmekte, Dere her gün taşları durmaksızın dövmekle, Ömrün kendisi gibi akıp gittiğini söyler. Güloğlu aklından çıkmaz, unutmazsın köyünü, Ne Maden’in Deresi’ni, ne değirmenin suyunu, Yemyeşil ormanını, insanının huyunu, Bütün hatıraların doğduğun yeri söyler, Bütün yaşadıkların Kulaca köyün söyler. 27 Ocak 98 Ankara Selim Gül |