sen yoksun bu şehirde
sen yoksun bu şehirde
geceler akşamları sarhoş karşılıyor ……………………………sokaklar insanları yaylaların serin avlularında kayısı dallarına çöken ağırlık yavaş yavaş kalkıyor zihnimize düşüyor bir kara düşünce demir taslarda sunuluyor o eşsiz sevgiler eller uzanıyor sen yoksun bu şehirde insanlar ölesiye vuruyor kendilerini işe fırınlarda yanıyor ellerimiz tarlalarda damla damla akıyor sevişmelere saklanan …………………..arzumuz isteğimiz gece bekçileri örtüyor kapımızı dönüp duruyoruz sabaha dek yorgun ne yaptığımızı bilmeden sen yoksun bu şehirde düşler de bırakıp gitti bulutlar böldü gün ışığını sabahtan akşama oyalanır ………………köşe başlarında ihtiyarı ………..genci …………………...veremlisi sen yoksun bu şehirde şarkılar içten çalmıyor sazlar hüzün kokuyor suskun geçiyor her meclisim adımlarım hep yoluna dönüyor çaresi yok güzelim hiçbir şeyimi emanet etmeden kırlangıçlarla beraber bu şehri bırakıp gideceğim söz verdim kendime çıktım mı bu şehirden dönüp bakmayacağım kalanlara bir elveda bile demeyeceğim zaten kimsenin haberi olmayacak ay gecede sabaha yakın bu şehri terk edeceğim kimse şans dilemeyecek kimse yanağımı öpmeyecek zoraki gülüşleri görmeyeceğim bir tek köpüklü dalgalara son kez içimi dökeceğim ben gidersem belki zamanla her şey unutulacak hüznünü dağıtan biri olmayacak ……………………………………..sıralı sırasız bir küçük çocuk neşeyle söyleyecek …………………………………………..şarkısını çatılardan savurup şen kahkahasını _____Salih Erdem 01.07.1994 / Kırıkhan |
kimse yanağımı öpmeyecek
zoraki gülüşleri görmeyeceğim
bir tek köpüklü dalgalara
son kez içimi dökeceğim" Başarılı,özgün dizelerinizi kutlarım.