UMURUMDA DEĞİL/MİŞ GİBİ...umurumda değil/miş gibi gülüyorum sanki unutmuşum o ağır hezimeti ver yansın ediyor şarkılarım gecelerde bundan böyle sözüm söz kararım karar hayatın her cilvesine aşüfte bir sergüzeştlikle cilveleniyorum kısasa kısas göze göz dişe diş mi istenilen işte aynen öyle yapıyorum bin gülüş bin âhenk zil çalan eteklerimle geniş ve hudutsuz daireler çiziyorum zamana bir çakıl taşı gibi düşüyor sulara sahtekâr gülüşüm gidip karşı kıyılara vuruyor birilerini değil yalnızca kendimi eyliyorum ... çıldırası geliyor ağıt tadında mısralarımın bir şiir var içimde lâkin dilimde paslı bir kilit kırdım ya hani emanet bir anahtar gibi içime hapsettiğim sevdâyı işte o yüzden yazmıyorum yazamıyorum bir şey var ki o neyse ve her nedense arabesk cızırtılarla durmaksızın jilet kesiği bir acıyla kanatıyor gün dönümlerimi şehrimin her meydanında muzaffer bir kumandan heykeli azametiyle yenik ve ezik geçişimi bekliyor unutmalarım rezil bir inkârın uğursuz uğultusu kulaklarımda çıldırıyorum ... hani söz verdim ya hani unutmuşum ya o ağır hezimeti işte o yüzden hayatın her cilvesine aşüfte bir sergüzeştlikle cilveleniyorum kısasa kısas göze göz dişe diş mi istenilen işte aynen öyle yapıyorum... ceyda görk 6 nisan 2008 |
Kaleminiz daim olsun. Saygılar.