İnternet Üzerine
Ulen bu ne iştir, hiç anlamadık!
Hayal mi, gerçek mi tam belli değil Sanki bir aynanın içine düştük Çerçevesi nerde? cam belli değil Hadi "inter"i geç, "net"lik nerede? Sanki bir okyanus ’cıbır’* derede Üflesen yıkılır, kalmaz geride Ev, bark, adres kayıp; dam belli değil Akıl alacak iş değil doğrusu Seçilmiyor bunun yaşı, kurusu Öter ’sanal samimiyet’ borusu Neş’e belli değil, gam belli değil Sanki bir stüdyo, filim çevrilen Ya da bir sahra bu; serap görülen Kısa günde kırkı geçer devrilen Kavak belli değil, çam belli değil Bilmeden, görmeden ederler davet Kendileri asla etmez icabet Kırk takla attırır üç-buçuk velet Olgun belli değil, ham belli değil Hünkâr DAĞLI * cıbır: sığ, derinliksiz.. |