(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İbrin şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İbrin şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevgili Sabret bir vakit daha Ramak kala cekeceğim ipimi Urgan ızı gerdanımdan öpeceksın Ve sedan akacak yanıma
Sevgili Bilmezmisin sen Uğruna başı düşüktür canımın Ve ellerimin sözü geçmez Tenime imzandır dudakların Günahın ihtarını vuramam sana
Sevgili Yakarını sunuyorum sevdamın Bir çöküşüm var ardından Bedevi hallere bedel! Ve izi olmayacak ayaklarının ki; Ardına düşeceğim bir peş bırak bana
Sevgili Ardına düşeceğim bir peş bırak bana güzel dizelerdi şaire kutlarım kalemi ve de yüreği...saygılarımla...
Hülya Hanım; Saygıdeğer Üstadem; Ozana dil gerektir, şaire kalem... Şiir şehadetiyle söylüyorum ki ne dil bıraktın bizde ne de kalem... Ya da diyelim ki, kuş kanadı kalem olasa, bütün derya sebil mürekkep; o lügat dergahının önünde diz çökecek tedrisatı ve ateşin özünde pişmeyi kabul edecek yüreği nerde bulalım... Sen diyorsun ki; "Koyu aydınlıklar doğuracagım sana ki; Yetişecek a’ser ömrüne"... o aydınlıklar ardı sıra çöller boyunca damlamış da güneş yemiş kan renginde olacak değil mi... Sen diyorsun ki; "Ve benım zoru sancılarım Ses olacak zar’ına"... o zoru içinde, o sancılar içinde aahhh o zar'ı, o iniltileri duyabilecek o can değil mi... Ve sen ona can mı diyeceksin, yoksa evrenin bütün hücreleriyle helaleşip de sevda renginde infilakımı... Sen diyorsun ki; "Sabret bir vakit daha Ramak kala cekeceğim ipimi Urgan ızı gerdanımdan öpeceksın Ve sedan akacak yanıma"... Şimdi de ben diyorum; Lebbeyk!!! ve koyalım mı buna da yüreğimizde bıraktığı vaveylayı yoksa, çekelim mi gözlarimizi şiirin mahreminden de, o cennet üzerine konan dudağın düçar olacağı ateşe melekler serinlik taşısın, olur mu... Sevgili üstadem; en nihayet diyorsun ki; o nihan olan rayihası için bu diz canı taşıyor da, bu can o ibrin'in, o hayallere aydınlık doğurtan sevgilinin uğruna ancak bedevi hallere bedel kalabiliyor; tırnak ucu turab içerisinde ölmeyi beceremiyor, bu sebeple bir peş istiyorum, öyle mi... Peş arıyorsun şimdi ardına düşeceğin, peş... İşte şimdi ben de diyorum ki; gitmeye meyyal zamanlarda gizliden gizliye ayağının dibine can bırakıyor, bundan büyük peş mi olur... Dört bir yana değil, aç kollarını da fasılasız dön bakalım ki, adını anmak için her dil dönüşünde hefesi bir anafor gibi sarmalıyor yüreğini... Ve sen diyorsun ya "izi olmayacak ayaklarının ki"... diye; bundan büyük peş mi olur... bundan büyük peş mi olur... Peş dediğin şey bir rabıta içindir; sen peş istediğinin kendisi olmuşsun ya...
Velhasıl bu şiir bir zikir gibi yapıştı dilime, dönmüyor artık dilim, sadece zikrediyor, inan... Sevgilerimle...
Sevgili Sabret bir vakit daha Ramak kala cekeceğim ipimi Urgan ızı gerdanımdan öpeceksın Ve sedan akacak yanıma
Sevgili Bilmezmisin sen Uğruna başı düşüktür canımın Ve ellerimin sözü geçmez Tenime imzandır dudakların Günahın ihtarını vuramam sana
Sevgili Yakarını sunuyorum sevdamın Bir çöküşüm var ardından Bedevi hallere bedel! Ve izi olmayacak ayaklarının ki; Ardına düşeceğim bir peş bırak bana
Sabret bir vakit daha
Ramak kala cekeceğim ipimi
Urgan ızı gerdanımdan öpeceksın
Ve sedan akacak yanıma
Sevgili
Bilmezmisin sen
Uğruna başı düşüktür canımın
Ve ellerimin sözü geçmez
Tenime imzandır dudakların
Günahın ihtarını vuramam sana
Sevgili
Yakarını sunuyorum sevdamın
Bir çöküşüm var ardından
Bedevi hallere bedel!
Ve izi olmayacak ayaklarının ki;
Ardına düşeceğim bir peş bırak bana
Sevgili
Ardına düşeceğim bir peş bırak bana
güzel dizelerdi şaire kutlarım kalemi ve de yüreği...saygılarımla...