Güz Şiiri
I
Anaların giyimi kuşamıdır güz II Sevda koksa güleç rüzgar Bağbozumunu hatırlarım Yangındır menevişin güney üzümleri Bir damla gözyaşı Reçine kokar derisi Güz hüzündür Ölmektedir tanrıçanın sevgilisi Güz büyüdür Aşkların temeli Giremem derelere ölü yapraklardan İçli şarkılar söylerim Serince ve yanıktır güz armudu Aylak uçar incir kuşları Bırak küfeleri elveda çek Yüreğimizi del’etsek ne Ah kıramayız kabuğunu üzümün Gel bağda buluşalım Koşalım dağlara koşalım Ayrılık dörtlükleri okusun arpacık Sen sevdamızdan konuş Görmezden gel doğan güneşi Al giyinsin, güz kuşansın Çocukluğumun sevgilisi III Güz yeli savuruyor da eteğini İç giysileriyle dolaşıyor pamuk tarlası Kızların dudak rengidir güz Ergenlik çağıdır bu tarlalarda Az aralasa göğüslerini Çözülüp düşüyor gelinliği Kapışıyor kuşlar menevişlerin Kan kırmızı sutyenlerini Üşür düşler dal arasında Lekeli şalvarı mı unutkan kızın Tarçın renkli dere taşları Kızların eksilen şeyleridir güz |