AcemiIşık vurduğu an pencereden suratıma Ayakkabılarımı boyayıp, koşturdum dolmuşa Dolmuş aşkları, ekmek kadar değerlidir fakir insana Sobanın üstünde kızartılır itinayla İhtiyacım vardı biraz farkındalığa Uzatırdım bu yüzden paramı sana Kızardın saygısızlık ettim diye bir aşk romanına Benim suçum ne, yazar sen ile tanışmadıysa Yolumuz aynı değil demiştin bana İnme, kalalım o zaman bu dolmuşta Şu gıcırtılı ses neşe katar çocukça Acıktığımızda söyleyiveririz rüzgara İhtiyacımız mı var başka makama Uzanıveririz arka koltuğa boylu boyunca Ama sen inmek istiyorsan başka Yanım kalır, bir tombul amcaya |