SON MERMİYİ SIKARIM !
Korksunlar şimdi benden Merih, Dicle ve Fırat
Onlar mı hırçın akar, ben mi hırçın akarım ? Battal’da doru tayım, Ruşen Ali’de kır at Rüzgâr olup hasreti kuyruğuma takarım Yâr ayrılığı seçti, vurdu göğsüme pençe Gayrı benim sırtımda Yavuzdaki şirpençe Bakışı ateş oldu, elvedâsı işkence Acımam bu âlemi tek kibritle yakarım Gecelere yâr deyip gündüzlere kızarım Toprak ile göklerin arasına sızarım Bulutları biçerim, çelik dişli hızarım Yağmur ile çağlarım, şimşek olur çakarım Hicazı tamburumun tellerine gerip de Sabâyı sabahların ayazına serip de Segâhı yitirilmiş yüreklere verip de Hüzzâmın hüznü ile nihâvente bakarım Tüm ölümsüz aşkların mezarını kazarak Gözlerimin isiyle dertlerimi yazarak Sana verdiğim sözü, tövbemi de bozarak Kadehleri kırarım, şişeleri yıkarım Gül yüzüne benzeyen tüm gülleri soldurup Dostlarımı üzerim, düşmanları güldürüp Anıları ağlatıp, umutları öldürüp Bu gece bu sevdaya son mermiyi sıkarım |
saygılarımla.