TÜM GERÇEKLİĞİNLE YOKTUN
Gece sarıp tütününe ölümü,
Sensizliğimi giydirirken bana, Gözyaşlarımdan sen düşerken, Korkuyordum ben, Seni kaybetmekten korkuyordum. Firari uykularım aşmıştı gözlerimi, Seni düşünüyordum. Üşüyordum. Tüm gerçekliğinle yoktun. Biliyordum beni düşünüyordun. Telaşa gebe olan bir sabaha, Uyanamayacak diye korkuyordun. Bense seni yaşamak istiyordum. Tüm gerçekliğinle seni yaşamak, Bir ömür gözlerinin gerisine bakmak, Döktüğüm yaşları kurutmak, Saklayıp seni sadece kendime, Seni kıran hayatın içinde, Ne varsa tüm duvarları yıkıp, Sana ulaşmak istiyordum. Defalarca yalvardım Allahım’a, Beni getirsin diye sana, Bir kuş olsam dedim defalarca, Konsam pencerene bir gece vakti, Sen derin uykulardayken izlesem seni, Ben ıslanıyordum yağmurlarla, Hüzün vurmuştu beni, Uçamadım, gelmedim sana. Korktum, hayatımda ilk defa, Sen gerçeklerden bahsediyordun. Ben tükenmekten korkuyordum. Hiç susma istiyordum aslında, Sesin gitmesin sesimden, Susma konuş hep benimle, Hissedeyim ben seni, Yaşamanın ötesine geçelim, Ah nasıl düşünüyordum, Yaşama tutunurcasına, Seni istiyordum. Sen gerçek tuğlalarda, Duvarlar örüyordun. Seni kaybetmekten korkuyordum. Düşünüyordun yokluğunda beni, Ben açtım gözlerimi telaşlı bir sabaha, Sen yoktun yanımda titriyordum. Dualar ettim gün boyunca, Sen benden hiç gitmiyordun. Gidersin diye korktukça, Dualara sarılıyordum. Uzak tutuyordum yüreğimde, Şeytan gibi ayrılıkları, Sonra telefonuma baktım. Arayanım yoktu benim. Aynalarda gördüm gerçeği, Gözlerimde saklanmıştı kaderim. Bakıyordum kendime, Biri dokunsa yağacaktım. Olmazdı ki, hayaldi bu da, Yalnızlığımdan başka bana dokunanım, Akşam oldu sensiz yine, Aldım sevdanın mendilini, Bir avuç tuz koydum mendilin ortasına, Bastım kanayan yaralarıma, Bunların hepsi geçecek, Karartma engin gökyüzünü, O sana elbet gelecek, Zaten o hiç gitmedi senden, Az sonra kapanır o yara, Hain bir pusu kurmuştu hüzün, Ayrılık vurdu yüreğine neşteri, Utandır onları, utandır yüreğim. Kanıtla onun sana geleceğini, Onu saklasın hüzünbaz gözlerin, Tenin ruhunun aynasında yansın, Umut çiçekleri ektikçe sen, Ayrılıklar, hüzün utansın. Gökyüzü gürlüyordu yine, Sağanaklarda ıslanmış olarak geldi yar, Şimşekler saklıydı gözlerinde, Kızmıştı içten içe bana, Şiirlere alınmıştı alınmasına da, Gökyüzü sustu birden, Kızgınlığını görünce sevgilinin. Oturup şiirini yazdım ben, Baktım en gerisine gözlerinin, Ellerim bomboştu, Kızmıştı ellerimde elleri yoktu. İlle de gerçek olsun diyordu. Bırak tüm bunları dercesine, Gerçeği yazıyordum ben, Sıcaklığına hasret ellerimle, Biliyordum, ne desem inanmazdın. Sevgili yazıyordum işte gerçeği, Seni yazsam romanlara sığmazdın. Affet beni. BAKİ EVKARALI |