BURUK BİR YAS ISSIZLIĞI
Odalara doluşmuş yokluğunun boşluğu
Yalnızlığın kahreden sızısı inmiş Kaplamış mekânı kimsesizlik loşluğu Duvara içimin sıkıntısı sinmiş Buruk bir yas ıssızlığı Ölüm kokusu Sıcacık yakınlığın coşkusu dinmiş Kalmamış hiç bir duygunun hoşluğu Duyulan Saatlerin ritmik umursamazlığı Zamanın alaycı yeknesak ıslığı Boğazımda büyüyen Hıçkırıkların en boğucusu Birden bire susmuş her şey Haberler şarkılar filmler Kapı zili çalar saat telefon Musluklar bile damlamaz olmuş Trafik durmuş Sessiz açılıyor hayatın yaprakları Sivrisinekler sessizce yaklaşıyor Ölgün ışıklarda titrek sancı Çatal bıçak değmiyor birbirine Çarpışmıyor kap kacak Canım bedenimden ha çıktı ha çıkacak Masada bir tabak bir bardak eksik Bir demet matem kalmış ortada Bir tutam acı İştah kökünden kesik Hatıra namına ne varsa yalancı Han olduğu yerde ancak Usulca kalkıp gitmiş hancı Şamdanın ucunda yas alev alev Baş başa tek başınaya dönüşmüş Geride yetim kalan ev Çiçeklerin gerçek sahibi ölmüş Ne varsa renginle renklenen Gördüğüm Kararmış yıpranmış ağlamaklı Buhur sinmiş üzerime Yaş izi Mateme bürünen içim kördüğüm Ne varsa ruhu uçmuş ölü Aynalar dilsiz Saatler pilsiz Kapılar zilsiz Nutku tutulmuş ses verenlerin Yalnızca hayalin her yerde Belleğimde susmak bilmeyen sesin Ve o Ölsen de ölmek bilmeyen Canıma okuyan gözlerin... Onur BİLGE |
Belleğimde susmak bilmeyen sesin
Ve o
Ölsen de ölmek bilmeyen
Canıma okuyan gözlerin...
güzel bir şiir okudum sayfanızdan tebrikler değerli Şaire
selamlarımla