Sustum sana sözüm yok
Gözlerine baktığımda yüreğim erir
Şiirler okur kuşun kanadında mor dağlara yükselir Etrafımızı melekler sarar neşemiz semaya yankılanır Yalancı dünyayı unutup dalmıştık hülyalar Mutluluğumuz kıskananları umursamazdık Kalplerimiz sevgiyle kenetlemiştik Sattın iki kelimeye sevgiyi sattın KARA KEDİLERİ DOST SANDIN BAK ŞİMDİ SEN YALNIZ KALDIN Sözlerinle kalbimi bin parçaya böldün Yüreğimden kırpıntıları süpürdün sildin Senin için şakıyan şiirlerimi lala eyledin Başkalarına inandın Sen o mektubu,..................yazmıyacaktın .................. of…of o mektubun ………………..yerine ...................bir kurşun sıksaydın Yüreğimde yakamozlar uçarcasına dans ederdi Cennetimi cehenneme çeviren sen değil miydin? Kalbimde sevgin-den kırpıntıları bırakmaya sen değil miydin? Çok geç özrün parçalanan kalbimi onarmıyor Son kez diyorsun görmek İstemiyorum Benim için bitmiş dediğim Bitmiştir söz gerek duymuyorum Sustum sana sözüm yok!... HAVVA KALKAN 09.04.2009 |
Biz çoğu zaman susmayı tercih sanırız, konuşmaya karşın... Susmak can acıtır, aslında 'konuşmak istersin', acını tarif edip dilinde dizilen kelimelerin ağırlığını atmak istersin, bir solukta soluklanmak yada...konuşamamaktır susmak... İçinizde biriktirdiğiniz duyguların ağırlığınca, o ağırlıkta sözler kurmak gerekir ki altında ezildiğiniz durumu izah edebilesiniz.
Peki ya acının tarifi var mı?yok.. o halde hangi söz hakkını verebilir ağır acıların.. hafif geleceği için bütün kelimeler, insan susar..
Tebrik ederim yüreğinize sağlık. Kaleminizin SUSMAMASI temennisiyle.. Vesselam.. E.D