& SEN BENİM HİÇ BİTMEYEN HASRETİMSİN &Sanki yüzyıl geçmişti O sıcaklığı o kokuyu … Görmeyeli o güzel yüzünü… Sana hasret kaldım anne Bilseydim gitmelerin bu kadar erken olduğunu… Bilseydim hasretlerin içi bu kadar yaktığını… Bilemedim sana olan bu yangınlımı yanılmışlığımı Bilemedim, bilemedim anne Kal deseydin gitmemem için önüme set çekseydin Kucağına alıp gitme yavrum deseydin… Yine seni dinler miydim Gittim uçtum bir kus gibi… Artık güven yoktu sıcaklık yoktu Sadece bilinmeze uzanan bir yol vardı önümde Uzaktaydı artık benim o güzel ülkem Ağlayacak bir kucağım kalmadığını gördüğüm anda, Bir kor düştü o bakir ormanlarıma… Yalvardım tanrıma bu yangını söndür , Bu susuzluğu dindir diye… Yakarışlarım sana geldi mi anne Duydun mu bu sessiz çığlıklarımı bu ,çaresiz haykırışlarımı Duyuramadım ne sana ,nede tanrıya Anlatamadım yasadıklarımı bu sahte hayata Sana gelmelerim çok yakındı ,sana gelişimin dönüşü olmayacaktı Bu yarım kalmış hikayemi bitirip ne varsa yarıda kesip Sana gelecektim Ben sana gelmeden bir telefon geldi Sana gelmelerin anlamı bulanıklaştı gözlerim karardı, Sen gittin ya! artık bir dünyam olmayacaktı Güneşim doğmayacak ve sana uzanan ellerim hep boşluğa açılacaktı Sen benim hiç bitmeyen hasretimsin Beni affet desem affeder misin?…. AYŞE CEYLAN 06.04.2007 |
Saygilarimla.