SENİ BEKLESİN
SENİ BEKLESİN
Beni beklesin dudakların Aynada güzelliğin Gecede aydınlık gözlerin Bir öpücük konduracak alnına Dudaklarımdaki istek bizzat Beni beklesin tablada sigaram Avuçlarında ter Teninde cennet kokusu Ayağında halhallar… Ve gökte sahipsiz yıldızlar Beni beklesin Bütün bozuk pusulalarım Ve en kestirme yollarım sana doğru Beni sana götüren Yollar beni beklesin En ücra hücrelerime değin işliyor sevgin Allahsız ihanet! Gizli ispiyon! Karanlık duvar! Ve yalnızlığın tanrı-tanır acısı Çatlar akciğerlerim En içteki kılcal damarlarına kadar Ve ben bıktım tekdüze sevmelerden Hayal-kırığı düşlerden Yüreğimdeki infilak seni beklesin Bir şeyler kımıldar içimde Galiba çiçekler Galiba ruhumda gezinen sen Son seslenmeyle gelir ölüm Er geç gelir Gelir! Sensiz bana gelecek ölüm beklesin Zıpkın gibiydim veletliğimde Erik çalardık Hanife teyzenin bahçesinden Maçlar yapardık okul bahçelerinde Sonra geçti o yıllar Eridi kol saatimin patavatsız kadranı Dursun bütün zamanlar Seni beklesin Seni sevmekte zaman kavramı yoktur Şimdi saat:seni daha fazla sevmek! Onyediyi devirdi yaşım Onsekizi,ondokuzu,yirmiyi devirmiş Sağar bir güvercin yüreğini İstanbul’a Gözleri özgür yeşili Gagası yalan karası Sana uçmayan kuşlar beklesin Maruzatım var Azrail bey Özür dilerim isyanım var Gelemedim randevumuza Yetişmek istedim yetişemedim Bilirsin bu şehrin trafiğini Sen de geleceksen eğer Azrail beklesin Bak dağlar kadar büyük seviyorum seni Denizler okyanuslar kadar geniş Çılgın nehirler gibi sapıyorum Adressiz yolculuklara Pusulasını yitirmiş meçhuller gibi Arıyorum gözlerinin kayıp şehirlerini Sen gelene dek bütün şehirler beklesin Pezevenk ve ibnelerle süslü Pahalı caddelerin kenarları… Yakasında ucuz karanfil takılı insanlar Rengine tutuklu paraların Ve konsomatris kadınların alkolik gülüşleri En orospusundan en namuslusuna kadar Bütün bir dünya seni beklesin |