ben istanbul
şehir uyanıyor
istanbul yine düğün arifesinde bir bakire vapur sesleri yükseliyor arşa ve galatadan oltalar yağıyor deryaya elleri nasırlı balıkçı ahmet umutlarını salmış suya yeditepe nin üstü parçalı bulutlu sema maskeler telaşlı yine kimi işe yetişmeye çalışıyor kimi bilmem nereye kapalıçarşıdan aldığım termosu kahveyle dolduruyorum öyle,alelade bir bankı mesken tutuyorum aman yarabbi mahşer bu olsa gerek hergün bir son yine istanbulda bugün,bu sabah,bu bankta çocukluğumu düşünüyorum tozlu sokaklarda,küçük evlerde az önce gibi geçmiş çocukluğumu hacı bakkal,horoz şekeri,abimin okul dönüşleri düşürdüğümde öldü sandığım bebeğim annemin gençliğini,mahallenin delisini,simitin tadını... bugün,bu sabah,bu bankta yılların nasıl geçtiğini düşünüyorum çamurda oynayan beni,bayram sabahlarını,babaannemi zaman denen şeyin ne olduğunu düşünüyorum sonra hepsini istanbul yapıyorum bu gürültü benim sesim koşup duran insanlar,aceleciliğim yeditepe,içimdeki yedi ayrı kadın ah istanbul,sen bilmezsin ben olduğunu aynıyız bak,sana diyorum şöyle bir içimi açsam sen çıkarsın ah istanbul ben kokmaktasın denizin,mehtabın,göğün benim ah istanbul ben senim. |
mükemmel bir dil ve anlatımla...
saygılarımla kutluyorum...