UMARSIZLIĞIN BÜYÜSÜNE SEBİL EDİLMİŞKENumar dediğin ne umarsızlığın büyüsüne sebil edilmişken üstelik hoşnutken sefilliğinden adam sen de bırak sarhoş sevdan kendi yıkılsın sürünsün ayaklarının dibinde kibir aynalarında böbürlen keyfinden o ağlasın sen görme yalvarsın duyma o yazsın sen okuma gökyüzünü çatlatsın hiddetinden ... yırt at mazi denen mürur-u zaman metrûkesini baş ucunda yanan köhne vuslat kandilini üfle sönüversin son basımından bu yana bir asır geçti yazdığın kitapların artık ne kalemdir aşkın ne de mürekkep işgalindedir ak sayfaların hasretten vazgeç umar dediğin umarsızlığa adanmış toprakları yeniden sürmek/mi ki onlar sonsuza dek nadastadır ve tarassuttadır bizzat her mevsimi hazana her sokağı çıkmaza döndüren bırak yaralı yürek uçsun azat kuşu gibi süslü kafesinden ihtimal yok artık medet yok düşlerinden hiç bir şey hele ki sevda yaşanmaz bir daha kaldığı yerden... CEYDA GÖRK 4 NİSAN 2009 |
Ama eleştirmenizi tercih ederim.Görüşlerinizden istifade etmek umudu ile;esen kalın.