Ne Diyeyim ki
Hazana bakıp hüzne dalan ve ardında kalan derin bir acının tavrıdır bu…
Aylardan ocak; hava soğuk, vakit akşam… Oysa her taraf aydınlıktı… Bir sesle başladı her şey… Veremediği elektriği vermek için… Samimi kelimeleri onda buldurmak için… Ama illaki samimiydi çıkan kelimeler… Sonra soğuk hatırlattı yüzünü… Üşüyorduk ikimizde… Sen şiir okutacaktın… Ben heyecandan çatlayacaktım… Sen anlat diyordun… Ben eriyecektim… Geldi aklıma çatlamadan, erimeden… Döküldü kelimeler… Sonra yeni bir heyecan sardı bedenimi… Ama üşüyorduk ikimizde… Bekliyordun gitmemi… Ama ne sen ne de ben gidemiyorduk… Beni ısıttın ama sen üşüyordun… Sonra radyoda Nurettin RENÇBER… “Sus kimseler duymasın sus seni nasıl sevdiğimi kimseler bilmesin sus… Sen hep uzaklara bakıp bakıp dalarken ben kendimce ağlayıp, Kalbimi kanatırdım, sen hep yıldızlara bakıp bakıp dalarken ben sessizce ağlayıp, Kalbimi kanatırdım git ardına bakmadan git… Geride neler bıraktın diye bir kere bakmadan git, Sen hep uzaklara bakıp bakıp dalarken ben kendimce ağlayıp, Kalbimi kanatırdım sen hep benden uzak yıldızlara bakarken, Ben sessizce ağlayıp kalbimi kanatırdım…” İşte böyle diyordu… Sen de ağlarım ben şimdi diyordun… Ben de olanı anlatıyordum… Sen de işte “git ardına bakmadan git” diyordun… Ben olacak bir şey söyle diyordum… Sen gitmeme yardımcı olacaktın… Ve bende olacaktım sonra… Sonra ikimizde gittik.. Ama seni üşütmüştüm soğukta… İkimizinki de yalnızca gerçekti… Yoktu hiç sahte duygular… İşte oldu ya ondan sonra olanlar… Ama tamamen doğal bir eda ile… Bir olaydan mutlu olmuştum… İçimdeki heyecanı yansıtmak istemiştim… Bilmiyorum neden bu kadar kırıldın, incindin… Ama işte kırdım bir kere seni… Bedenimdeki tüm samimi duygularla haykırıyorum… “Söz namustur” ve ben tüm samimiyetimleyim… Araratlım….. |
Güzel etkili bir şiirle merhaba dedin...
Buradayız ve seninleyiz...
Ve senin de burada olduğunu bilmek güzel..
Sevgimle Derya