SEN AĞLAMAUnutulsa keşke tüm yaşananlar! Bir hamlede sinilip atılsa… Kalmasa hiç hafızada… Yaşanmamış sayılsa… Biz seninle neler yaşadık değil mi? Silgi gibi kolay silemezsin ki! Kazımışsın bir kere derinine, Gecelerine, Doğan güneşine, Gözlerine, beynine… Nasıl sileceksin ki? Hatırlıyor musun? İlk âşık olduğumuz o anı… Ne zaman onu düşünsem, Ne zaman onu görsem, Nasıl da çarpardın değil mi? Öyle bir atardın ki! Onun hissetmemesi için, Bazen kaçamak gözlerine bakardım. Ona âşık olduğumuzu hissedince, Ne zaman beni görse, Nasıl da gülümserdi yüzüme. İnkâr edemem, Evet, Bazen utanırdım, titrerdim karşısında… Ama derler ya, Sevmek; seni seviyorum demek değil, Seni seviyorum derken TİTREMEKTİR diye… İşte onu sevdiğim kadar, Titrerdim bende… Âşık olduğum kadar da, Üşürdüm gecelerde… Bana sen diyorsun da, Senin onu görünce atışlarına ne demeli! Sen değil ben rezil olurdum o zaman… Sonra da yalnız kaldığımızda, Neden bunları ona söylemedin diye bana kızardın. Konuşamazdım ki karşısında! Ne olduğunu anlamadan, Dilim tutulurdu o anda… Konuşacak kelime bulamazdım bazen. Bazen de kelimeleri beynimde toplayamazdım. Unutulmuyor ki o anlar. En sonunda cesaretimizi toplayıp ta, Ona sevdiğimizi nasıl da söylemiştik Hatırlıyor musun? O an öyle güzel bakıyordu ki gözlerimin içine! Sanki seni izliyordu içimde… O tatlı gülümsemeleri hala çıkmıyor aklımdan… Sonra birden elimi tuttuğunda, Neler hissetmiştin? Çok titredin değil mi? Yerinde duramıyordun. Bana hiç sorma, Hiç bir şey hissetmiyordum o anda… Yanağıma küçücük buseyi kondurduğunda… Sonra sonra birden arkasını dönüp koştuğunda, Ve biraz uzaklaştıktan sonra, Arkasına tekrar dönüp el salladığını görünce, Onunda bizden hoşlandığını hissetmiştik o an. O gece uyumamıştık değil mi? Benim aklımda o, Sende ise ismi... Mahallemizden taşındığını, Tanıdık bir arkadaşımdan öğrenmiştim. O gün ben gözyaşı, Sen ise kan ağlıyordun… Gün geçtikçe onu arar olduk. Evlerine gider boş odalarında dolaşırdık, Ağlamaktan ayakta duracak halim yoktu. En çok onun odasında sabahlamıştık değil mi? Artık gelmeyeceğini anlayınca, Umutlar ikimizde de tükenmişti. Ama sen hala geleceğini ümit ediyordun… Ne zaman gelmeyeceğini söylesem, Karşı çıkıyordun gelecek diye… Zaman ayları sürükledi, Aylar ise yılları, Artık hiçbir umut kalmamıştı bizde… Belki bizi unutmuştur diye, Düşüncelere sarılıp duruyorduk… Artık gözyaşları geride kaldı. Şimdi ise sadece gülüyoruz… Kim bilir nerelerdedir şimdi! Ne yapıyor, nasıldır? Sence o da bizi düşünüyor mudur hala? Nerde diyorsun değil mi? Zaman unutturmuştur ona, Derken bir arkadaşım, Onun bugün annesiyle misafirliğe, Bir komşuya geldiğini duymuş ve bana söylemişti. O an sevinçten ne yapacağımızı bilememiştik. Arkadaşlarına, Rüzgârı gördünüz mü? Hala burada mı? Diye sormuş. Hala unutmamış bizi… Ne çok sevinmiştik o zaman… Aklımı kullanamıyor, Elimde olmadan koşuyordum hiçbir şey hissetmeden, Öyle koşuyordum ki, mahalle aralarındaki Giden arabaları bile geçiyordum. Her adımımda ona yaklaştığımı hissettikçe Heyecanlanıyordum. Arkadaşlarıyla kapının önünde oturuyordu. O tarafa doğru hızla koşuyordum… Ve onu karşımda görünce, Birden duraksadım… Sanki ilk karşılaşmamız gibiydi… Onu öyle çok seviyorduk ki, Durduramıyordum seni… Gözleri hala güzeldi… Nefesimi o kadar çok veriyordum ki! Tutmaya çalışıyor Ama başaramıyordum. Aklımı kontrol altına alınca, Her şeyi fark etmeye başlamıştık. Yerinden kalkıp boş bir sokağa yol aldığında, Arkasından yürümeye başlamıştık. Ona her yaklaştığımızda heyecanım bırakmıyordu beni… Aramızda bir adım kadar mesafe kalmıştı ki! Sırtına dokunup bana doğru dönmesini istemiştim ama Ona dokunmak için cesaretimi bulamamıştım. Elim kalkmıyordu… Titreyişimi hissediyordum… Arkasından yürüdüğümü fark etmiş olacak ki! Hemen arkasına dönmüştü… Birden duraksadım. Hiçbir şey yapamıyor, konuşamıyor, Yerimde öylece duruyordum. Gözlerime öyle derin bakıyordu ki! Sonra iki dudağın arasından iki kelime çıkmıştı. MERHABA RÜZGÂR… Söyleyecek söz, kelime bulamıyordum. Aklımı yitirmiş gibiydim. Kelimelerim ağzımda düğümleniyor, Söylemek istediğim söz aklıma gelmiyordu. Ve birden kontrolsüzce ‘merhaba’ dedim. Seni durduramıyordum. Öyle atıyordun ki! O hissediyordu sanki… Hep gülümsüyordu yüzüme. Öyle güzel ki! Ona alışmak için biraz konuşmak istedim. Bir kaldırıma oturmuştuk. Hala gözlerim onu izliyordu… Gülümsemesi hiç bitmiyordu. Taşındıklarını neden söylemediğini sormuştum. Benim üzülmemem içinmiş… Ama eninde sonunda duyacağımı o da biliyordu. Ona özlediğimi söyleyip, Sevdiğimi haykırmıştım gözlerimle gözlerine. 0 da bana demişti, bende seni özledim diye. Gerçekten hala unutmamıştı bizi. Elimi tutmuş hiç bırakmıyordu… Sanki bir daha gelmeyecek, Görmeyecek gibi… Gerçekten de öyle oldu… Gitme zamanı geldiğinde, Bu sefer arkasından izliyordum onu. Gitme desem nafile… O da istemiyordu belki de ayrılmamızı fakat Acı gerçekti… Arkasından el sallayıp uzaklaşıyordu benden. Ve bir arabaya binip giderken, Birden koşuyor, gözlerim arabayı kaçırmıyordu… O da arabanın arka camından hala el sallıyordu… Sessizce ağlayışını görüyordum… Nefesim kesilene kadar koşuyordum… Ve nefesimin tükendiğini hissedince, Duraksamıştım… Araba gözden kayboluncaya kadar, El sallıyordum gözyaşılar ile Bir daha hiç dönmemek üzere… O günden beri hala onu düşünüyor, Geceleri feryat ediyorduk… Onun yürüdüğü her sokağı, Adım gibi ezberlemiştik artık… Onların evinde sabahlıyorduk hep. Onu düşünerek geçiyordu günlerimiz. Bir kocaman acı gerçek vardı, GERİ DÖNMEYECEK… Hiçbir umut yoktu… Deli gibi geziyorduk sokaklarda değil mi?… Kaldırım taşlarında oturup, Ağlayışlarımız bitmiyordu… Koca yıl daha geçmişti. Düşüncelerim hiç bitmiyordu. Onunla yatıyor onunla kalkıyorduk sanki… Keşke ev adresini alsaydım diye, Kendimi yiyip duruyordum… Şimdi her şey geride kaldı. Hala unutamadım onu… Hala aklımda gezip duruyor… Belki o da bizi düşünüyordur hala, Hala aklının bir ucundayızdır… Belki unutmuştur, Belki de artık önemsemiyordur… Düşüncelerimi yitirmiştim. Doğru dürüst düşünemez olmuştum. Sence bir daha karşılaşır mıyız? Ne dersin? Hayır değil mi? Küçük dünya ama Hangi ülke, hangi şehir, hangi ilçedir kim bilir… Belki hayatta değildir… Tamam, yaşadığını hissediyorsun ama Şimdi birbirimize kızmanın bir anlamı yok be yürek…!!! Geçmiş geçmişte kaldı… Önümüzde daha yürüyecek yol var. Kim bilir daha ne engeller çıkacak karşımıza! Yürümeye devam be kader ortağım! Korkma! O hala içimizde… Onun gözleriyle hayata bakmaya devam edecek, Onun nefesiyle yaşayacağız… Korkma yüreğim! Sen kan kusma… Ağlama… Artık çırpınışların boşuna… Yaşamayalım unutulmak korkusuyla… Yaralarına dokunma! Uğraşma boşuna, Hayat ezdi artık bizi… Ayırdı bizden sevdiğimizi… Ağlama ne olur! Kan ağlama…!!! Sen ağlama…!!! RÜZGÂR |
Geçmiş geçmişte kaldı…
Önümüzde daha yürüyecek yol var.
Kim bilir daha ne engeller çıkacak karşımıza!
Yürümeye devam be kader ortağım!
Korkma!
O hala içimizde…
Onun gözleriyle hayata bakmaya devam edecek,
Onun nefesiyle yaşayacağız…
Korkma yüreğim!
Sen kan kusma…
Ağlama…
Artık çırpınışların boşuna…
Yaşamayalım unutulmak korkusuyla…
Yaralarına dokunma!
Uğraşma boşuna,
Hayat ezdi artık bizi…
Ayırdı bizden sevdiğimizi…
Ağlama ne olur!
Kan ağlama…!!!
Sen ağlama…!!!
Yüreğinize sagık karika bir,bir ser okudum kaleminizden..şii ve yazanın tebrik ediyorum..saygılarımla..r ve