AĞIT
Pamuk ipliği mi arada bağlar?
Sen bir yana, ben bir yana, sevdiğim… Gencecik bir gelin, burada ağlar Hep, adını ana ana, sevdiğim! .. Dinmez, gözlerimde sicim sicim yaş Oyalı mendilim kurumaz, hep yaş! .. Daha on yediye değmemiş bir yaş… Saramadım, kana kana, sevdiğim! .. Yüzüne damlalar değse, benimdir! .. Buharlaşan yaşım, kanım, tenimdir! .. Seni ben kaybettim, yitik benimdir! .. Soruyorum, ona buna, sevdiğim! .. Kimin gözü değdi, kimler kandırdı? Yuvamızı yıktı, ciğer yandırdı? Kanımıza kimler ekmek bandırdı? Bir kez daha sına, sına, sevdiğim! .. Saçını başını yoluyor, anam Çıkmıyor, sokağa, kahveye babam Daha ellerimde duruyor, kınam Uyuyorum, dona dona, sevdiğim! .. Dalga dalga saçın, avuçlarımda Aşkın inci inci, göz uçlarımda Eriyip, asılsız tüm suçlarımda Akıyorum, sana sana, sevdiğim! .. Gözümü açmışım, seni görmüşüm Saçımı ellerin ile örmüşüm Ne kadar safmışım, bakar körmüşüm İnanmışım, buna şuna, sevdiğim! .. Tek dost tanımadan üşüştü, düşman Selâm verdiğime pişmanım, pişman! .. İnan ki gölgene düşmanım, düşman! .. Sanki nikâhlanmış, sana, sevdiğim! .. Kâkülün, öptüğüm alnına değer Bir tutamı, dünya malına değer! .. Ne kadar sevmişim, ne kadar, meğer! .. Arıyorum, yana, yana sevdiğim! .. Sen gidince, evden gitti, kediler “Alaca Kız bir hoş oldu! ..”, dediler Yere yatırdılar, kesip yediler Tiridine bana bana, sevdiğim! .. Sanki birileri kısmet bağlıyor Yalnız Koca İnek, geçim sağlıyor. Ak Kız öksüz, gece gündüz, ağlıyor Yemiyor içmiyor dana, sevdiğim! .. Gözyaşı mı akar, acımış, pınar Devrildi, isimler yazdığın çınar Ne olur, dön artık, el âlem kınar! .. Ağır gelir bu yük cana, sevdiğim! .. Geçende alıcı çıktı, halıma Pazarlık ederken, şaştı halıma “Ballar mı uyarmış, benim balıma? Beklerim, ben! ..” dedim ona, sevdiğim! .. Pazar gün, Döne’nin kel kız evlendi Davulla kalbimde kor alevlendi! Zıpkın yemiş gibi bir alevlendi! .. Gelin gidecekmiş Van’a, sevdiğim! .. Beni burda rezil rüsva eyleme! .. Allah’ın aşkına bir yâr peyleme! .. Tatlı tatlı konuş, kötü söyleme! Otu tıkattırma çana, sevdiğim! .. Köyde gezen lâfı kestim, budadım! .. Sana kavuşmaya bir can adadım! .. Davar keseceğim, adak adadım! .. Düşte yuttu seni Tuna, sevdiğim! .. Viran köy yolları karla mı kaplı? Yanıyor yüreğim, hasretin saplı! .. Aptesli-namazlı, eli kitaplı Gidiyorum, sona sona, sevdiğim! .. Dün sabah midemde bulantı oldu Betim benzim attı, yanağım soldu Betül Ebe baktı, derdimi buldu Ben de olacağım ana, sevdiğim. Kaçakçı Hasan’a tuzak kurmuşlar Geçitte kıstırıp, gözden vurmuşlar! .. Bütün köylülere sual sormuşlar Mezarına baykuş kona, sevdiğim! .. O çıkarmadı mı, onca yalanı! ? .. Sırtına vurdular, kefen palanı! .. Bayram etti; çoluk- çocuk, kalanı! .. Bütün köy yakacak kına, sevdiğim! .. İzin vermiyormuş, eşekarısı Konuşamıyormuş, melek karısı Çıkageldi bana, gece yarısı Boynuma sarıldı Suna, sevdiğim! .. Babam vuracaktı, anam salmadı Hangi âsi, Hak’tan ceza almadı! .. Kendini ispata lüzum kalmadı İhtiyacın mı var şana, sevdiğim! ? .. Yürek, oylum oylum, kor kor közlendi! .. Her gün postacının yolu gözlendi. Yeryüzünde kim, bu kadar özlendi! ? .. Bakışım dönüştü kana, sevdiğim! .. Koynumda eskittim, en son resmini Dudağıma zikir ettim, ismini Bir görsem karşımda, gerçek cismini Veririm canı o âna, sevdiğim! .. İnan iftiradır, inan yalandır! .. Eden buldu, içim dışım talandır! .. Kaç kez yemin ettim! .. Rabbim, inandır! .. Teneşirde tenim yuna, sevdiğim! Yıkık hayatımda yalnız sen varsın Öylesine var ki evren kadarsın! .. Bilmem, bu zavallı nasıl yalvarsın! ? Daha neler desin Râna, sevdiğim! ? .. Geçen gün, elime mektubun geçti Anana yazmışsın, yârinse hiçti… Gözlerim, hasretle yazını içti! .. Resmini mi koydun fona, sevdiğim? Her nereye baksam, gözlerin ışır Rüzgâr, fısıl fısıl sesini taşır Sohbet ediyoruz, istersen şaşır İstersen: “Deli! ..” de, kına, sevdiğim! .. Buluştuğumuz o dere kenarı… Kırıp, yediğimiz kırmızı narı… Hatırlıyor musun, geçen baharı? Ne yazmıştık, göçük hana, sevdiğim? Acep söndürür mü yangını, yaşlar? Bir ağıt bitmeden, yenisi başlar! .. Hayatımı yedi, o çatık kaşlar! .. Gözyaşım yaklaştı tona, sevdiğim! .. Biter mi bu matem, bu destan, ağıt! ? .. Dertlerim taşıyor, kaçıncı kâğıt! ? .. Şiir et, çilemi ya sat, ya dağıt! Türkü et, beste et şana, sevdiğim! .. Uyku-tünek bitti, düşe dalamam Mektuplar yazarım, sana salamam Kıyarım canıma, sensiz kalamam! .. “Gidecek! ..” diyorlar, “Bon’a! ..”, sevdiğim! .. Onurla yazıldı, adıma adın! .. Damağımda kaldı, o buruk tadın Ne yapar sılada, yapyalnız kadın? Elini buladın hûna, sevdiğim! .. Onur BİLGE |
Gerçek bir hikaye anlatılıyor gibi geldi. Anlamlıydı.
Aşk acısı, içli, hisli, akıcı, samimi, sevinç, hüzün aradığınız her şey var...
En son ise; bilgece sırra parmak basıyor "hûna"
Tebrikler ... Saygılar...