HAYATIN DARBELERİ
Bir bahar günü doğar her yer,
Ve biri daha gelir dünyaya… Darbelerinden kurtulmak için, Kapatacaktır kapılarını hayata… Doğduğu anda başlar ağlamaya, Kadere bu yaşta başlar gözyaşlarını akıtmaya… Daha küçükken babasız yaşamaya başlamanın, İlk darbesidir ona bu hayatın… Yoksulluk kapılarını çalar ansızın, Köşeye konan paraya acıyıp harcamaksızın, Yaşamaya başlar… Bir gün elbet büyüyecek, Bu hayata ya isyan edecektir ya da karşı gelecektir… Daha küçükken sorunlu yaşamaya başlar, Annesine sığınır, her dakika ağlar… Hayat öyle böyle okul çağına getirir.. O okul yerine çalışmak ister, Anne şefkati okula razı eder… İçi yanar ama Anne yüreğini kırmamak için elinden geleni yapar… Zaman su gibi akıp gider… Onun için artık sadece dersleri önemlidir.. Kimseye muhtaç kalmamak, Biraz da eve katkıda bulunmak için, Annesinden izinsiz çalışmaya da başlar… Bir okul, bir iş onun için zor olsa da bu yaşta, Üstesinden gelmek için, elinden geleni yapar… Okulda sevilir başarılarından dolayı… Kıskanmaları an be andır sınıftan bazı arkadaşları, Okul çıkışında darbeler gelir kendini bilmeyenlerden, Ve o anda karşısına çıkar o tek hece… Elini tutup yardım etmek ister içtenliğiyle, Gözleri gözlerindedir, kapamaz hiç, Öylece kalmak ister… O anda başlar aşkı anlamaya, Sevip de hayata duyurmaya… Aradan birkaç gün geçer, Sevgisi, ta ki sevdiğini birisi ile görene kadar, Aldatılmışlığı yüreğini kor gibi yakar… Yanında ve hesap soruverirken bulur kendini… Ve sevdiğinden de bir darbe daha yer… Okulda hep dövülmeye başlar, Suçu ne ki, sadece bir başarı idi… Ama bu darbe başarısızlığa mahkûm edecektir… Öğretmenleri artık bunu sevmeyecektir, Sevgileri orada çürüyüp gider… Onun için okul yoktur artık, İşten başka bir şey düşünmez… Tabi bazen aklına takılır aldatılmışlığı, İsyan eder ama ne çare… Bir gün gelecek, bir yanlış yapmada, Ustasından da yiyecektir darbeyi… Ve oracıkta bırakıverecektir işini… Annesine anlatır her şeyi, Üzülmek çaresizlikti, Ama anne şefkatinin önüne geçilir mi? Zaman geçer, annesi lisenin okumasını ister, O annesine bir hiçbir zaman karşı gelmedi, gelemez… Zaman gelir gittiği lisede de başarıya gider… Hayat hep aynı yoldan akar, Oradan da gelecektir darbeler… Sonra karşısına, O hece daha geçecektir… Düşünür aldatılmışlığını, Ama karşı gelemez kalbine, Âşık oluverir bir güzele… Birkaç gün sonra, Onunla da beraberliği sona erecektir… Sevdiğinin yalan söylemesi, Hayata bir kez daha isyan ettirecektir… Önceden çıkar birisiyle, Ama bunu bilmemesi onu yakar.. Ve onları bir arada görünce, Bir kez daha aldatılmışlığı, Yüreğinde alev gibi yanar… Hesap sorarken sevdiğinden, Aldattığı kişiden dayak yemesi, Darbelerin acıları değil de, Sevdiğinin acısı dindiremeyecektir yüreğinde.. O andaki gözyaşları ile sevdiğinin gözleriyle, Karşı karşıya gelir ama nafile… Artık hiçbir şey kalmamıştır onda… Tek çaresi, Hayatta sığınacağı annesidir… Darbelerin arka arkaya gelmesi, Onu kahretse de, Ağlayışları karşı gelir hayata ama kifayetsizce… Evine gelen haciz yakar bir kez daha o yüreği.. Bir köşede ağlayışları ile boğuşan annesi, Dayanamaz o şefkatli yüreği… Oğlunu bu darbeleri veren hayata bırakıp, Ölümsüzlüğe yol alması, oğlunu kahreder… Sokaklar evi olmuştur artık gidilecek hiçbir her kalmadı.. Soğuyacaktır kendisinden, İnsanlardan bıkması, ona anlatacaktır bu yalancı diyarları.. Ekmek bulmak için, Her bir kötülüğün arkasından koşması, Onu yakar ama olmuştur bir kere… Artık bir kaçak gibi yaşaması, nereye kadar? Polisten mi yoksa bu hayattan mı kaçacaktır? Ansızın uçurumun kenarında bulur kendini, Çığlıklarla boğulur nefesi, Her günü kaçak olarak geçmesi, Sonunu gösterecektir ona çaresizliği… Ve bir an gelir, Yakalanması an meselesi iken, Hiç yokken kendini arabanın altında buluverir… Hayat artık burada bitirmiştir yaşamını.. Tesadüfün arkası gelmez o an, Karşısına sevdiği çıkar, son nefesini verirken, Elinde kanla yazdığı isimleri görünürken, O kan ağlarken, Sevdiğinin gözyaşları nafile kalır… Sadece geriye, Ellerinde yazan kanlı isimler konuşur onun yerine… RÜZGÂR.. |
namık cem