CANGÖZÜM
Ahmet kaya
En sonunda ‘Nirvana’ demiştin kuzum, Aklın bilincin gerçeği kavramıştı. Daha önce kürdüm diyordun, Diyarbakırlıyım amma, En önce sosyalistim. Benim için önemli olan milliyetim değil, Tüm halkların özgürlüğü diyordun. Bireyin mutluluğu, Kolektif çalışma, Adil bir bölüşüm olmalı, Emeğin arasında. Oysa haberdar değildin, Diyarbakırın bir köşesinde, Bir çocuk ağlıyordu acından, Bir ana ağlıyordu çaresizliğinden. Bir baba esirdi Diyarbekir zindanlarında. Suçu neydi bilmezdin iki gözüm, Hele saz çalmak hiç değildi,suç: Anasından belediği anadili Kürtçeyle Bir türkü mırıldanmak. Halepçenin,Cizrenin ve Diyarbakırın, Gece sokaklarında ölüm kol gezerken, Nokta atışındaydı ıslık sesleriyle topçular. Ve sen.. başka rüyalar görüyordun o sırada: Bütün insanlar kolkola, İnsanlar mutlu, Ağlamıyordu çocuklar rüyalarında. Ve günü geldi sen de uyandın düşlerinden, Diyarbakırın o köşesindeki çocuk, Ağlayışıyla kemirmeye başladı yüreğini. Senden öncekilerin yaptığı gibi Sen de vah! dedin,vay vay! dedin. Meğer yangın kendi evimdeymiş. Halkım isyanlarda,halkım savaşta Analar döğünürken ben nasıl böyle , Rahat türkü söylüyebilirim dedin. Ve başladın acı acı ağıtlar söylemeye Halkının acısını paylaşmaya, Ve ne yazık , sen de Yılmaz* gibi çabuk pes ettin. Unutma can gözüm, Artık aramızdasın. *Yılmaz güney |
Diyarbakırın o köşesindeki çocuk,
..............
gün olur uyanacak herkes ..şair
yeter ki eğilmesin başlar yere.
..........
selamlar