BİLİN BAKALIM, ELLERİMDE NE VAR?
BİLİN BAKALIM, ELLERİMDE NE VAR?
Hani, kırmızı dilimli karpuz, Sarı erik ısırığı, Yeşil elma yutkunması…. Bahardaki gülüş… Şapur şupur damlar yüreğe… Kıvırcık saçlı çocuğun, al yanağı, Çilli kızın mutlu bakışı, Kelebeğin özgürce kanat çırpışı, Çiy damlasındaki muziplik, Süzüm süzüm süzülür bana … Hadi, ip çevirelim çimenlerde… Koşalım gökkuşağında… Sarılalım çiçeklere… Yuvarlanalım toprak yola… Uçurtmaları kuyruğundan yakalayalım… Göğe uzansın saçları çocukların. Baharda ayaklarım değil, çimenler üşüsün. Yaz meyvelerine uzansın açlığım. Renklerin cümbüşü, düğün kursun bu mevsim. Çiçeklerin balı olayım… Annem, reçel kaynatsın dağ çileğinden. Ellerime, düşe kalka dikenler batsın, Dizlerimde bahar yarası açılsın, Kabuk bağlasın,sonra düşsün toprağa, Yağmur yağsın, dam üstüne, Karıncalar kaçarken, şemsiye açsınlar…. Abim papatyalardan taç yapmış bana. Ellerimde dut lekesi, Omzumda “Mustafacık”. Çalılara takılmış eteğim yine …. Kağıttan gemilerle haber saldım, İnce belli dereye… Düş bohçamı kına kokusu sarmış. Pullu bebeğim,tel saplı arabam… Geçmişte saklanmış ağaç arkasına… Yalın ayakla koşan çocukları, Özlüyor artık dünya … Bahar her geldiğinde, ağlıyor düşlerim…. Hadi çocuklar, toplanın! Eski baharlara kaçış var. Fabrika zehir’inden ırak, Düşlere yolculuk var. Ellerim arkamda kavuşmuş birbirine Bir avucumda leblebi, diğerinde özlem var… 22 Mart 2009 19:05 MİSKETLER YERE DAĞILDI |