DİŞÇİNİN KOLTUĞUDişçinin koltuğuna oturduğu an, Yılların geçtiğini anlıyor insan. Buruk bir acı kaplıyor gönlünü, Canlandırıyor gözünün önünde, Dişlerinin çıktığı ilk günü. İnsanı,yıllarca geriye götürüyor bir diş, Nerede o neşe,o gülüş. Arıyor saf ve temiz mutluluğu, Sevdasız,başıboş,düşüncesiz çocukluğu. O günler,bir kaç saniyeye sığıyor, Göz önünden çocukluk akıp gidiyor. Uyanıyor bu düşten kısa zamanda, Dişçiyi gördüğü anda. Dişçinin güzelliği alıyor aklını, Ruhu okşayan sesine veriyor kulağını. İki çift kahverengi göz ve bir tatlı ses, Yine gönülde doğuyor bin bir heves. SAVAŞ YAVUZ |