Merdivenler...
Bu merdiven…
Bana iner… Bu… Sana çıkar… İçim acıyor kızıl akşamlarda… Yola seninle çıkmak istiyorum… Bir cümlem yok söyleyecek, Hayata dair… Ya da sana… Ya da bana… Susuyorum… Merdivenlerden inip… Kendime geliyorum… Kendim ne hale gelmiş? Bilmiyorum…. Uzun zaman olmuş görmeyeli… Nasılsın diyorum kendime… “………………..” Diyor… Üzülüyorum… Kendim bana ne kadar uzak artık… Ne kadar yok bende bir kendim… Anladım… Galiba… Kendimde değilim… Hiç de olmamışım, Doğduğum gün… Terk-i diyar etmişim kendimi… Yokluklar çerçevesinde, Tozlu bir fotoğraf olmuşum… Kendimde bulunmam artık… Aramıyorum hiçbir neden… Bu yüzden… Susmuşum… Merdivenden çıkıp… Sana geliyorum… Sen hiç değişmemişsin… Hep aynı yerde… Aynı bilinmezdesin… Kendimi sana soruyorum… Gördüğünden bahsediyorsun… Ama artık uğramıyormuş yanına… Merdivenler ağır geliyormuş… “Yorulmuş artık…” Diyorsun… Üzülüyorum… Kendimden bana selam varmış… Bunları söylerken… Hep… Varlığımdan ötede bir yerde durmuş… Yukarılara bakıyorsun… Sonra… Bir süre… Bir yıl… Yüz yıl… Bir ömür… Susuyorsun… ……………. Yalvarırım…. …………….. Susma artık… Bakma benden öteye… Konuş kendimi gören, Sen… Ne olur? Bana bir haber ver kendimden…. |
Bakma benden öteye…
Konuş kendimi gören,
Sen…
Ne olur?
Bana bir haber ver kendimden….
Teşekkürler...sonunu sevdim...Nice şiiilere...