TEL ÖRGÜ
bir sabah uyandık,
acılar sıcacık koynumuzda ve çırpınan yüreğimiz yorgun, bileklerimiz pranga çürüğü umutlarımız tel örgülerde asılı. ne çabuk geçmedi zaman, bekleyiş bitmez. bu karanlık, bu yosun kokusu, gözlerimiz kan uykusu. usanmaz beklemekten özlemi dayanır zincire, işkenceye bir sabah sevdalımız gelir, temiz çamaşır, sabun kokusu ziyaret erken biter, umutlarımız tel örgülerde asılı çocuklar oynar düşlerimizde, tahtadan arabalarıyla, bezden bebekleriyle annemiz seslenir birden, oyun biter, düş biter, umut biter... sevdalılar gezer köşe başlarında, gözleri gardiyanlarda. bir düdük sesi gelir kaybolur köşe başı umutlarımız tel örgülerde asılı. ateş olunur, köz olunur, sönmez içimizdeki yangın yeniden gelsekte dünyaya, kendimiz sehbalarda umutlarımız tel örgülerde asılı. |