BENİM KIYAMETİMşimdi bütün zamanların yalnızlığını toplamakla meşgulüm çıldırmışım üstelik keyfim yerinde artık beni törenlerle karşılar ölüm kanatır kırgın ruhlarını sevdasız kızlar yeni sorular bulur kendine yoksullar tanrısızlar hiç bir yere ait olamayan insanlarda saklı kalır gülüşüm yakalanır sonunda hazlarımın acemi hırsızları ve yırtılır beni şımartıp ele vermeyen o müthiş karanlık vazgeçebilirim o zaman koparmaya çalıştığım büyük tufandan bırakarak şiirlerimi en yeni haylazlara onların geleceği için zar atabilirim artık ama olmuyor şimdi bütün zamanların kıyısında ayrılık şimdi bütün zamanların benim sahibi arıyor beni sevdiğim yurdunu arar gibi bense sevişiyorum durmadan acıyla ve sevinçle henüz hiçbirşeyim yok kumarda seviştikçe günahlarını yükleniyorum çocukların ve yoksulların kendimi deniyorum ırmaklarda kötülüklerimi güzelliklerimi ırmakların serinliğini cehennemimle bölüşüyorum gözyaşları içinde cennet ki ben ne çok uyumuşum yalan sularda beni ey ırmakların gürül gürül akan gücü ey sonsuz merhamet beni affet ne yapsam onun güzelliği bu ne yapsam felaket gözlerimde onun gözlerinden kalma nem büyüyor gitgide ben dinç tutan yaram görünüyor artık cehennem açık net ve karlı düşünceler geliştiriyor bir adam geliştiriyor kafasını şarabın ve doların katkısıyla ve düşünüyor hayata katkısı muazzam büyüyor cehennem gülümsüyor zayıf karnesine inat hayata başlayan çocuk gülümsüyor ötelerden isa ve meryem sonra çakal sesleri bulanık göl ve annem birlikte dokunuyorlar ruhumun kapısına benimse vaktim yok güneşi yeniden karşılamaya sevdiğim çağırıyor karanlıklardan oysa başını tarihe gömüyor bir sultan orduları dağılmış sevdalar kaldırılmış akıtıyor çığlığını zaman toprak mı kayıyor düşüyor muyum atımdan tuhaf şeyler oluyor doru tayım çıkıp gelecek gibi rüzgardan hayatsa dehşet köleler devşiriyor yıktığı saraylardan çikolatalarla kandırıyorlar onu reklamlarla hangi çocuk ağlasa hangi yürek ayrılsa kelebek ölüleri karışıyor uçurumlara durulanıyor birden çocukluğum bulanık gölüm koşmak isityorum alkışlamak istiyorum seni ey kıyamet utandırıyor artık hayatı gördüğüm her ölüm şimdi bütün zamanların yalnızlığın toplamakla meşgulüm yama var kederimde sevincimden uzaktayım yoo ağlamamaktayım yaşıyorum bildiğin gibi hala ayaktayım benim de savrulacak ateşten külüm savrulacak sonsuza günün birinde görünecek göğümde yüreğimin arkası çıldırmışım üstelik keyfim yerinde şimdi bütün zamanların yalnızlığın toplamak yeter mi tanrıyla buluşmak için kargışlanan dünyada unutturur mu acıyı gündelik şeylerle telaşlanmak oldukça zor geliyor bana artık vaktinde traş olmak saatlerce konuşmak hergün hergün yeniden sigara almak ve ağlamak yok olurken sabahın tazeliği dünyada içimde binlerce ada bana denizler sunacak sevdiğim hasretim anlayacak o da bu benim kıyametim benim şarkım mı bu insanlar düşürmüş dile ne çok bölmüşüm ne çok kendi yalnızlığımı bile hem biliyorum kimler bölüşecek cehennemimi benimle içimde binlerce ada kur’an satıcıları da ölecek piyangocu kızlar da yarım kalacak meşhur şarıkıcının son konseri ve kelebek ölüleri uçurumlarda karısı kansere yakalanmış adam borsada şehvetten bütün yüreğini kaybetse de çıldıramayacak asacak ruhunu şehrin hayalarına akacak irini kirli bir keder büyüler yapacak kirli bir keder bize ey sonsuz rahmet yumağı serinlik ver bize esenlik ver tanrım sımsıcak çocuklar nerdeyse ağlayacak bize esenlik ver bize delilik bize sağnak... SITKI CANEY |
tuhaf şeyler oluyor
doru tayım çıkıp gelecek gibi rüzgardan
hayatsa dehşet
köleler devşiriyor yıktığı saraylardan
çikolatalarla kandırıyorlar onu reklamlarla
hangi çocuk ağlasa hangi yürek ayrılsa
kelebek ölüleri karışıyor .....
ne kadar güzel
kutluyorum ..