MEZAR TAŞLARI
Şu şehir kabristanında,
Güller açmış mezarlarda, Dönmüş sanki gülistana. Ağalar,beyler altında. Sarılmış ak libaslara, Biçare yatarlar kara toprakta. Anaların kuzuları, Yiğitlerin karıları, Güzellerin kocaları, Masal olmuş sevdaları. Dünya’da çoktu malları, Hiç ayrılmayan dostları, Şimdiyse yalnızlıkları. Artık en yakın arkadaşları, Başlarındaki mezar taşları. Kimi güvenirdi zenginliğine, Kimi övünürdü güzelliğiyle, Kimi kasılırdı şan,şöhretiyle. Şimdi hepsinden de öteye, Bir mezar taşları kaldı geriye. Köşklerde,konaklarda otururlardı. Aşçısı,hizmetçisi,halayıkları, Her akşam dolardı ziyafet sofraları, Aşağılardılar yoksul insanları. Şimdi geriye tüm varlıkları, Başlarında birer mezar taşları. |
Aşçısı,hizmetçisi,halayıkları,
Her akşam dolardı ziyafet sofraları,
Aşağılardılar yoksul insanları.
Şimdi geriye tüm varlıkları,
Başlarında birer mezar taşları.
NE KALIR GERİYE BİR TAŞTAN BAŞKA
KUTLUYORUM EMEĞİNİZE SAĞLIK