ZAMANE AŞKLARIN KÜLTABLASI
Kararan iğne yerlerim,
Sizde mi şikâyetçisiniz. Sevdiğim kadınlar gibi, Kevgire döndüm ey aşk, Yatağımda yaralar beni, Daha yıkmadı. Kesilince kanar sanırdım. Meğer çeşmeye dönermiş insan, Kanlar içinde kalınca anladım. Ne güzel hala sevmekte, Sevilmekte ve sevişmektesiniz. Yerinizde olmak isterdim. Birde yaşamak, yaşamak, yaşamak… Ah kanayan iğne yerlerim, Sakın aşk yüzünden düşmeyiniz, Üstün körü sevin severseniz. Gündelik sevmeler vezir eder adamı, Delicesine hasta, kanser eder karası, Aman siz siz olun, Ölecekseniz, Yalnız ve aşkla ölünüz. Kalmaz hiç şikâyetiniz. Kolay olur ölümünüz. Bedeniniz olur şikâyetçiniz. Bulanamayan can damarım, Nasıl sevdiğimi sen bilirsin. Ele vermemek için saklanırsın. Kendi içinde bilirim asilsin. Fakat çık artık dışarı, Her şeyden geçtim. Uğraştırma hemşire hanımı, Yakışıklı olsun diye uğraşır, Gün görmemiş cesedim. Ulan hayat ne yapayım seni, Gençtim, yakışıklıydım, göbekliydim. Acılar sevinin gayri, Düğün dernek hep sizin. Ölüm emin ol şaşıracaksın. Zeki müren gibi seni, Gülerek ayakta karşılayacağım. Ey dört mevsimi güzel memleketim. Bilsen bir tek sana hasretim. Bir de benden bihaber yâre, Bu dünyaya geldim acılarla, Sancılarla gidiyorum işte, Aramayın artık dostlarım, Aşklarım bıraktığınız yerde değilim, O iri kıyım adam yok artık, Mum misali yandıkça eridim. Biraz da çirkinleştim. Siz tiryakiydiniz bu hayatta, Ben bir çekimlik duman, Kaybolup gidecektim nasıl olsa, Zamane aşkların kültablasında, Söndürülenlerle bir tutulacaktım. Aslında öyle olmadığımı, Ruhumu teslim ederek kanıtlayacaktım. Sevdalarım önce siz silin ismimi, Dudaklarımdaki öpücük, Hasret kalsın dudaklarınıza, Kekremsi bir tadı var artık ölümün, Adımı yazdıysanız bir kenara, Kırmızı kalemle çizin üstünü, Bensizde yürür bu kervan, Bilmesinler sakın nerede öldüğümü, Ben olayım yine yalan olan. Hatta isterseniz unutabilirsiniz. Farz edin ki hiç yaşamadım ben, Hiç dünyaya gelmedim. Hatta masada kaldım çığlıklarla, Ardımdan doğmamış aşkları, Gerçek sevdaları aldım yanıma, Ve bu gözler dünyaya açılmadı. Farz edin sizi böyle bir ruh sevmedi. Düşmedi yatağa kanter içinde, Aradığınızda bir dost sesi, Bulmadı lacivert gecelerde, Aşklarım günahlarımı aldım ben, Tüm kötülükleri aldım ama İçinizde yine de kalır bir yanım. Vebali sizlerin boynuna, Farz edin aşkı hiç tatmadım. Zaten ben topraktım. Bir bedende can bulmadım. Yokluktan öteydi zaten, Sizin için varlığım. Mezarım bilinmez artık, Belki kimsesizlerin yanında olurum, Belki bir yol kenarında olur. Olsun, bir yıldız kayarsa eğer, Dua gönderen biri elbet bulunur. Hiç mi sevabımız yok canım. Daha dün beş iğnesinde, Bir güzele sevabına baktım. Gözüm arkada değil artık, Mevsime yenik düşse de, Solsa da aşk bahçesinde gülüm. Son nefesimde ismin düşer. Sonra ben ölürüm. |