İLK DEFA GÜLÜMSÜYORDUŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şenlik adlı öykümde gizlidir şiirimin hikayesi...
Seni seviyorum…
Sonunu hiç düşünmeden, Başını hiç bilmeden… Seni nerede, ne zaman, Hangi arada sevdim bilmiyorum. Ama seviyorum işte... Vazgeçmiştim oysa aşktan . Yorulmuştum kalbimin kırılmasından… Öyle çok yorulmuştum ki, Bir kale inşa ettim yüreğime Kilitledim kapılarını da hiç açılmamacasına... Kalp kırıldıkça parçaların keskin uçları Yüzüne saplanırdı içimdeki çocuğun… Yıllarca aldırmamışlardı onun çocuk oluşuna, Acımamışlardı acıtırken… Yanaklarına saplanırdı kırıklar her defasında Yüzü parçalanırdı... Acıdan mı, korkudan mı bilinmez, ağlardı… Akıttığı her gözyaşı içinde beni saklardı; Onlar boşluğa aktıkça ben de azalıyordum… Taş duvarlarımı da zorladılar birkaç kez… Aşındıkça aşınıyordu yüzeyi. Yine de korkmuyordu artık çocuk… Ama yüzündeki yaralar hala kanıyordu… Sonra sen geldin… Usulca tırmandın o yüksekçe surlara. Gelmeni istemiyordum ama sen aldırmıyordun. Kahraman bir savaşçı edasıyla yaklaşıyordun git gide Ama nedense savaştığın şeyin ben olmadığımı biliyordum… Kendime verilmiş sözlerim vardı benim. Bu kaleden içeri kimse giremeyecekti… Duvarları aşman farketmezdi Kim olduğun da... Ne olursa olsun, açmayacaktım kapıyı Ama seni görünce bir şey oldu bana. Boğazımı acıtmasına aldırmadan Bir çırpıda yuttum verdiğim sözleri… Sadece ardından bakmakla yetindim Hızla uzaklaşan kararlarımın. Sen kilitleri çoktan kırmış Çoktan bulmuştun yaralı çocuğumu Sakindin... İncitmeyecektin, hissediyordum. Yaklaştın ona yavaşça Usulca öptün yanaklarından. Sen dokundukça iyileşiyordu, kapanıyordu yaraları... Ve o ilk defa gülümsüyordu... |