28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2440
Okunma
yorgunum
hem nasıl
ölesiye
günden sürükleyip biriktirdiğim saatleri
bir deste iskambil gibi kadife örtüne sermeye
ve
sana tutuklanmaya hazırım gece
kileden boşalan altın sarısı buğdaylar gibi heceler
ve sedefli deniz kabuklarına sığdırdığım imgeler
yazmaya niyet ettiğim her şey
mısralara dökülmeye amâde
kapımın eşiğinde bir ses
ve aklımda bir gidiş var halâ
zarfsız bir pul gibi niyetlerim
nereye yapıştırsam
beyhûde
yorgunum
beni sakla gece
avut
örtün üstüme
sımsıkı sar yar gibi
bürün gönlüme gönlünce
bak
boy aynasında loş bir yalnızlık gülümsüyor
kendine hayran
uzanmış sere serpe
...
yorgunum
çok yorgunum gece
ayaklarıma dolanan kedim
sana dedim
anlıyor musun
bu benim ahir ömrümdeki son işkence
odalar ışıksız
terasta
bir dolunay eskisi
serpilmiş yazdan kalan çiçeklere öksüzce
umutsuz bir umuda oyalatıyorum kendimi
adam sende
umurumda değil artık
meridyenler paraleller
ve bu ay
yengeç burcunun girdiği hangi dönence
zarfsız bir pul gibi yüreğim
nereye yapıştırsam
beyhûde
ihtimalim
koca bir meçhul bence
yanımda kal
yanımda kal gece
bak
boy aynasında loş bir yalnızlık gülümsüyor
kendine hayran
uzanmış sere serpe...
ceyda görk
19aralık08