Bir kesikten bir felakate doğru pusulamız
hüzün tarlalarını yaktık içimizdeki
yanarken vücudumuz adınla soyunduk gülümsemekle yetindik hayata kısmetsiz orospular gibi düştük bu kente şimdi kime sorsan tanıyor bizi affetmedik affetmeyeceğiz kendimizi renkli gözlü dedik kumral olsun gelip harlasın ateşimizi yeniden yanalım ne olacak sanki yüzümüzün kiri çözülmedi henüz duman tükürdükçe odalara kendimiz olduk olduğumuzu sandıkça tutunduk dallara kim hatırlattıysa acıyı örttük üstümüzü susadık gece yarısı sana çığ düştü çok sonra bir pencereden bir kalbe doğru bir kesikten bir felakate doğru pusulamız ne kanayacak kadar çocuktuk ne de hıçkıracak kadar adam Alican Doğar 08/07/2008 |
biz bu pusulayı anlayacak kadar adam olsak çığ düşermiydi üstümüze dağlar gibi........de şair bidaha de
yerli yerinde şiir.................saygılar
tebrikler