KESİT
Masum monaydı yüzünde taşıdığın
Kaç salvodor geçti kaleminden Aristoya nisbet etti gecelerin Kara haberin gelir fildişi kulenden Ben yanarım milena ağlar Doğumu tatmamış bir kadının Düş kırıklığı kadar olgun Picasso yağmurlarla gelen Bethoven ın kulağıydı bana salıncak oldu Kafka itiraflarımda buldum Nursi’ yi !.. havada kulaçlar atmışım Bulac ‘a nihayet vardığım Meriç nehrinde ama bir ozanın sazı oldu gölgede dinlediğim sözünde eridiğim ellerinin sesiydi , gözlerine inat Şeyda Koç |
biraz da bilgece bir yolculuk, bütün bunlar neden?
Bir noktaya varmak için.
Varıp bir noktada durmak ve kalmak için.
Düştüm bütün isimlerden sonunda bir ellerin kaldı.
El olmamak kaydıyla.
Kutladım.