Beyaz ayrılıklar....Aşkım Can tanem. Ne kadar mutluyuz değil mi. Sanki bir rüyanın prensi ben prensesi sen hemi. Ben kılıcımla dert koymadım kıydım hepsini, Sen mutluluk yağdırmak için savurdun değneğini. Her nefesimiz bir masal aşkı anlattırdı hep. Genç kızla bir adamın ölümsüz aşkı vardı içinde. Adam mutluydu kız mutlu ama hüzün kokanından Bir büyük aşk yaşıyorduk, Büyük olduğu kadar ufuk çizgileri de karanlık. Bir adım ötesi hep ayrılık. Zorlu bir sevdanın başrol oyuncularıydık. Sevdiğimiz kadar umutsuzduk ve biliyorduk. Sen dalında bir çiçektin, Ben zehirli sarmaşık. Ben sevdikçe senin rengin soluyordu. Kokun tükeniyordu. Benim sevgim büyüdükçe sen boğuluyordun, Sen sevdikçe ben büyüyordum. Ne senin umutların umut tadındaydı Ne benimkiler. Biliyorduk ve biliyorduk ki Sonsuz olduğu kadar sevdamız, Bir adım ötesi hep sondu. Seni canımın içime kattıkca ben canım azalıyordu. Senden can buldukça umutsuzluk canımı alıyordu. Biliyorduk bu yalan dünyada, Ne sen benim olacak ne ben senin olacaktım. Biliyorduk sen de bende ayrılık yoluna beyazlarla çıkacaktık. Sen beyaz gelinliğinle bir başka yüreğe bir kuğu süzülüşüyle , Mutluluk dökerek kanat çırpışlarında ineceksin. Ben beyaz bir kefen üzerimde,soğuk tenimle,sen yüreğimde Kara topraklara gireceğim. Ne kadar çok seviyorsak o kadar umutsuz... Bu sevdamızda beyaz ayrılıklar sonumuz…. |