Salı Verin Mahremliğinizi....
Ne aşklar ördük
Ne sevdalar Ne kalbur vakitlere soktuk geçmişi Bir kadına, Bir ere düşen evham İki gögüs ara misali! Sormak gerekli değil midir Eteklerinden düşürdükleri kokular Bulan her ere nasip olunmaz mı Ya gece alırsa koynuna, Günahın daveti bozulmaz mı Salın kadınlar mahremliğinizi Bir acık serenatta bulunun uğurlarımıza Biz ki er kişi, Sevdalara bertaraf göz ummalığı Ve açık urganların cesaretlisi Salın kadınlar mahremliğinizi Bizde de salıktır sevda avuçları Göz teması ve sevda kargaşasında Alı verelım sızı bir sukutluk kollandığında Ve salı verın yeminlerinizi Bizde vuralım en acımasız demleri Ve bir döşekte döllensin yarının habileri HÜLYA ACET Bu şiir’TEHLİKELİ ŞİİR’adlı kitabımda yer almaktadır.... |
bilirsin ki güneşi gül bahçesine gömseler yine de sevdayı yükleyemezler yeni sürgün filizlerin dalına... O mahremlik ki oruçta ekmek gibidir ama nasibine düşmemiştir ömrünün orucuna niyetlenenlerin... O mahremlik ki çölde su gibidir ama dudağından kilitli olana serabı dahi anlatamak zordur... O bir ateştir ki gül bahçeleri önce saçlarından yakalanır ve hiç bir merhamet kurtaramaz bağbanı... , eteğinden cennetler bile dökülse bu bülbüle iltifat değil ızdırap olur... Öyleyse saklanacak olanı karanlıklara değil, karlara gömmek gerek; bağbanı olmayan kardelenlerle yarenlik etsin diye...
Bu şiirin önünde saygıyla eğiliyorum...
Sevgilerimle...