ESKİŞEHİR.
Sana bademlik sırtından, bakınca Eskişehir.
İçinden kıvrılarak akıyor, ince nehir. Dümdüz bir ovanın içinde, göz almaz uzak. Çizgi gibi caddeler, yeşillikler sanki park. Garbı; şarka bağlayan, kara demiryolları. Masmavi göklerinde, uçan havacıları. Toprakların bereket, pancar tahıl ambarı. Büyüktür barajların, suluyor tarlaları. Sen sanayi şehrisin, fabrikalar çok sende. Onbinlerce sanatkar, çalışıyor sinende. Orta anadolunun, en gelişmiş şehrisin. Eskimiş temellerin, üstünde yükselirsin. Kurtuluş savaşının, o acı günlerinde. Sakarya oldu gazi, inönü zafer sende. İşte böyle tarihsin, işte böyle kahraman. Gazisin eskişehir, şehitlik toprağınlan. Bin dokuz yüz yirminin, küçük şehri iken sen. Bugün sekiz yüz binlik, nüfusunla dev gövden. İki üniversitenle ilim sendedir şehrim. Devrimlerin yolunda yürü eskişehirim. HİLMİ CAN 1983-2002 (119) TÜRKMENDAĞLI DAMLA DAMLA ŞİİR KİTABINDAN. |
RESİMDEKİ KÖPRÜNÜN ÜSTÜNDEN ÇOK GEÇTİM...
12 AY KLADIM ESKİŞEHİR'DE...
MERKEZ KOMUTANLIĞINDA İNZİBAT ASKERİ İDİM...
HER ŞEY GÖNLÜNCE OLSUN....