BİRDAMLAM
BİRDAMLAM
Bekliyorum öylesine bekliyorum işte… Anlamsızca aramayacağını bile bile bekliyorum. Küçük bir çocuğun ölmüş babasını, Boşu boşuna pencerede beklemesi gibi, Yollarını gözlüyorum… Hani bir mucize olurda, Belki görünürsün karşıdan yada aklına gelirimde, Arayıverirsin diye umut ediyorum işte... Sen bilir misin BİRDAMLAM geceler nasıl ama, Nasıl acımasızca insanın yüreğine vurur… Bilir misin gecenin dayanılmaz sessizliğinde, Sesinin nasıl çınladığını kulaklarımda… Bilemezsin… Bilmezsin… Yüreğimin bir sokak ötedeki evin, Kapısını nasıl yalvarırcasına çaldığını… Evet bir sokak ötesi diyorum, çünkü ; Seninle aramızda bir sokak olmasına rağmen, sen dünyaları koydun yoluma , Yoluna çıkmayayım diye… Ama unuttuğun bir şey vardı. Yollar değildi seni bana , beni sana getiren, Bir türlü gönderemediğim rüyalarımdı, Hayallerimdi BİRDAMLAM!!! Bu gün akşama kadar yağmur yağdı, Yağmur yağdı, Benim gözyaşlarım yağmurlarla yarıştı durdu… Olurda biri yüzüne değer, Tenine değer de acımı hissedersin diye… DEĞMEDİ… değil mi ? Senin için çektiğim acılara değmedi… Sonra oturup bir sandal yaptım sana, Hem de renkli kağıttan, Belki görürsünde gülümsersin diye… Gülünce gamzeymiş gibi olurdu yanağındaki yara izin, YARALAR açtın hayatımda… Kapanmaz artık… Oysa ben ne yaralar soymuştum, Hhiç korkmadan… Bir seni soyup atamadım, Soysuzca yaşadığım bu yaşantımdan… Bir seni BİRDAMLAM… 2005 YAZAN NURAY ÖZÜAK |