YÜREĞİMDEKİ ESARET
Pusuya yattı düşman biz uyurken yatakta
Millet aç ve perişan nice garip batakta Elindeki çamurlar yüreğine bulaşmış Derdi birken garibin on binlere ulaşmış Bir sürü kör adamlar oyun derdinde iken Fakirin olmazları, yüreğe battı diken Gözlere katran sürdü dünya sevdalıları Bir kazanda piştiler güya kavgalıları Dört yandan vurdu bize milletimin düşmanı Ayırmadı vururken ne zayıfı… Şişmanı Yerle bir oldu bütün çoluk çocuk milletim Sahiplerim toprakta milletim kaldı yetim Gözünü diktin dağa dağdan mı gelir sahip Yine boynuma geçti uyuyunca yağlı ip Yıllarca koşup durdum bir yeşil ot peşinde Ben “bende” olup gezdim, düşmanımsa işinde Gözyaşım pınar oldu aktı ovaya bütün Yaram kangren oldu doktorum bastı tütün Sarılmadı yaramız uzandık kuru yere Su beklerken kuruduk! Netice? Kuru dere! Her seferde aldandık her zaman yaya kaldık Çoluk çocuk birlikte derin hülyaya daldık Ceketimin cepleri başka cepken de kaldı Ben kazandım yıllarca varımı eller aldı Vaatle kandırdılar yıllar yılı bizleri Boş yere süründürdük taşlı yolda dizleri Yeter artık diyelim başımız kalksın göğe Ömür tüketmeyelim ulaşmak için köye Yükselsin ahlak töre ana ata bilinsin Yüreğimden esaret çamur izi silinsin Mustafa Göktekin |