kimsesiz ölmek...ıslak kayaların dibinden çekmiş kıyıya kendini yalnızlık kokmuş yanan ateşin teri... yanlışlık yokmuş korkuya sağırlaşmış kıpırtısız bakışları... sarmış ağlarını pervasız kadehlerin sarhoşluğu su dolmuş postallarına su dolmuş yırtık beresinde saklı türkülerine aklında kalan adını bile unuttuğu memleketinden oynadığı düğünlerin davulları tarlası uçurumlarda hasat dipsiz çöküşlerin sarsıntıları... yok şimdi denizinde döktüğü saçları hayatında kalmamış hiçbir dava elinden bırakmamış dibini bulmuş güzel marmara belki bir iki yudum var daha... yok şimdi belli ki kalmamış kalmamış tek bir damla ıslak kaya dibinde biten hayatına... Faruk ÇELİKTEN istanbul-2007 "hiç evi olmamıştı zaten hayatında öldüğünde de kimsesizleri komşu aldı mezarına..." |