Düzmece
bitti bitti dilekler,
bitiyordu çünkü kendiliğinden... ve geliyordu yeniden yeniden... bırakmasan eğer, eğer bırakmasan, bir şeyler yazmak için yazmak yaşamak, sebebi yoktursa artık benden yana ne istenir bitmişse artık, artık dileksizler, sen ne uzaktaki ne de yakında ki adam; adam dedimse bu adam gibi tabirindendir, yoksa herhangi bir cinsiyete aitliğim yok! ve vurgu yapmam ve de yapmak istemem, istemem aslında ne dilek ne de istek, bir pencereden terli terli baktım, ta uzaklara öyle uzaklara, yetişemesin kimse diye karanlığıma, karanlık gibi yaşamaktansa öyle, gel dedim sana gel otur yanı başımın yanına, dumanı gibi sigaranın karış ciğerlerimin karanlığına ta karanlağın içinde terimin ıslattığı hafif değil; kara kara atletinin içine bakarken, kendim istedim desem en az sizin gibi yalancı olayım, ey Pakize ey Barış da uzaklar da, nerden geldimse buraya ayni yerinizdeyim Chopin, piyanonu telleri hayır İspanya gitarının, terliyorum hala telleri çalan kaslar gibi, soslusu Meksika’nın kanı gibi boşuna akıtıldığı, nerde Lorca geldimse buraya sizin gibi gelmişimdir ey Santana, Carlosu yazarsam tanırsınız onuncu sıradan virtüözü, gitarın ahkam kesen ahmak değil... |