PARSOMEN
Kelime cobani ben,
Kiminde nefret, Kiminde amel guttum. Kimi zamanda bir marifet- Sandim da,o tum- Kelime oyunlarinin, Oyunbozani oldum ben… Hep kendime hitaben, Saydim sayistirdim. Serzenisleri sana ithafen, Yazdim yazistirdim. Dize nobetleri vardiyesiz, Ne vakit var ise gunde, Ve dagarciklar her ogunde, Ardina mutlaka tazelenmeli… Evim yok,ev sahibesiz- Kalsa da,icim rahat. Var diye siz… Yalnizlik son tasam, O gelir mi hic hediyesiz? Getirdigi bir parsomen, Cift kilar beni hemen. Ben bos zikrler kefili, O mana sefili, Sahne alinca bu ikili… Aslinda pek pasifler fiilen, Gayeleri degil zaten bir eylem. Karsilasana dek tireylen, Yazmak yazistirmak… Kimilerine muteakiben, Saymak sayistirmak… Hem `bunlar fani` der, Hem de onceki kitalarda gunah alir, Vakit gecer ardina az bir ovgu, Yaptigi hersey mubah olur… Uzaktir bizden yergi, O denli de yakin seci. Kanitidir yazilan bu “sergi” Ah bu divan tutkusu,cok feci..:) Musaade kilmaz saf tutmaya parsomen, Sormayi; “o da neci?” cevap veremem… Eger ki gafil degilse bizi okuyan, Bizi coktan anladi. Cok zikrettik zamaninda olmadi duyan, “birde bu yontemi dene” dedi kadi. Bizde dedik suphesiz bildigi vardir. Bosa degildir degil mi kadi adi? Ey Hakk bizi bir hususa sardir, Bu demde tadi bol,az olsun yaadi… |