Okuduğunuz şiir 21.2.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
İLLETE TECAHÜL-Ü ARİF
bir kadının ve adının üç kuruşluk ağız tadının bozuk akordunda siyanür bulaştı aşka
-eklemlerim sızlıyor...
temizlemesi zaman alıcı zamana girift bir acı dimağımda klonlanan ilk insan ırkı ilk sözü söyledikten bir milyon ışık yılı sonra and olsun ki büyüdüğümü ispatlayacağım sana
-illete tecahül-i arif...
bu kabilenin büyücüsü benim adamım aklıma şikayetler eden ispanyol aksanıyla konuşan bir kızın görücüsü yan yattı beynime
-hücre bölünmesi yaşıyor ilişkiler...
kamaranda boz bir atın kişnemesi seni fikirsiz seni zikirsiz seni kusursuz yapmayacak ve dolaşmayacak ateşten düşüp gelen saçlarında bir daha çalmayacak kapıları bir daha dalmayacak adriyatiğin serin sularına yakıp yıktığı geçip gittiği bilip sustuğu sırtında taşıdığı çift şeritli yolları diz kapaklarından aşağı düşürmeyecek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İLLETE TECAHÜL-Ü ARİF şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İLLETE TECAHÜL-Ü ARİF şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İç kafiyelerle zenginleştirilmiş tasvirlerle şiir daha görkemli bir yapıya bürünmüş .Güne yakışan ve farklı bir ses yakalayan bu nefis eseri çok beğendim.Saygımla...
kamaranda boz bir atın kişnemesi seni fikirsiz seni zikirsiz seni kusursuz yapmayacak ve dolaşmayacak ateşten düşüp gelen saçlarında bir daha çalmayacak kapıları bir daha dalmayacak adriyatiğin serin sularına yakıp yıktığı geçip gittiği bilip sustuğu sırtında taşıdığı çift şeritli yolları diz kapaklarından aşağı düşürmeyecek
-alem-i cihan bir hüzün tomruğu...
HÜZÜN TOMURCUĞU İSTİLA EDERKEN ALEMİ İNSAN KENDİ ERDEMİNDE YAŞAMI YAŞANILIR KILABİLECEK...
kamaranda boz bir atın kişnemesi seni fikirsiz seni zikirsiz seni kusursuz yapmayacakve dolaşmayacak ateşten düşüp gelen saçlarında.
bir daha çalmayacak kapıları bir daha dalmayacak adriyatiğin serin sularına.
yakıp yıktığı geçip gittiği bilip sustuğu sırtında taşıdığı çift şeritli yolları diz kapaklarından aşağı düşürmeyecek.
Şiirin bu bölümlerindeki semboller : kamarada kişniyen boz at, ateşten düşen saç, diz kapağından düşmeyecek yol.
Şiir , düşsel bir yolculuğu imgeleyen sembollerle dolu. Bu yolculuk hayali ve alevlerden düşen saç objeleri gibi fantastik bir serüvenle yapılıyor.
Şiir , iilete oluş nedeninden daha güzel bir sebeb bularak, illeti anlatma derdinde . Bu illet siyanürlü aşktır.
Adem ve Havva ile başlayan insanlık serüvenin adriyatikten yeni kıtalara taşınan öyküsü. İnsanlığın nicelik gelişim sürecinin fantastik ve zaman içindeki yolculuğu vurgulanmaya çalışılıyor.
Ama şair ben bunları anlatmak istemedim de diyebilir. Bu tarz şiirlerdeki anlam her okuyana göre değişsin diye düşünülür. Zaten şair çoğu kez bir şey anlatmak derdinde değildir.Zaten anlaşılmak amaç olarak görülse yargısız , hükümsüz, belirisiz, mısralar oluşturulmak istenmeyecektir. O yüzden somut çözümlemeye,eleştiriye gerek de kalmaz.
Şiir, ikillemeler ve iç kafiyelerle ahenk oluşturmaya kalkışarak bu şiir tarzının kuralsızlığına karşılık bir tezat oluşturuyor. Aslında II. Yeni şiiri anlama, anlam derinliğine , ahenge, anlaşılabilir imgelere , ölçülü olan herşeye karşıdır. Şiir sanatına ait tüm kuralları faydasız ve boşuna çaba olarak görür.Fakat bu şiirde şairin anlam ve imge açısından da anlaşılabilir olmaya yakın durduğunu seziyorum.
Şiir, kendi tarzında bir anlayış değişimi taşıdığından dikkatimi çekti.
Şairine tebrikler ve saygılarla.
şahamettin tarafından 2/22/2009 8:03:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
günü ve geceyi tek başına omuzlayacak kadar güçlü bir şiir şiirin ana temasından önce satır arasındaki ses uyumu hiç bir harfi düşürmeden bir sonraki cümleye aktarması,farklı dil seçimi ve betimlemeleri güzel bir ahnek getirmiş.mesaj olarak seçilen ara cümleler bu güzelliği daha da pekiştirmiş.ve sonuçta okunurluğu hoş bir çalışma ortaya çıkmış
aşka siyanürden ötesi de bulaştı ama bunu bazen erkeğin bazen de kadının dudakları sağlıyor ve sonra bütün uzuvlar yavaş yavaş sızlıyor...sonra yol ayrımları belki hüzün ekilen sığ bir şeride fenersiz karanlık gireceksin..belki de pembe düşlerde mutlu-mutsuz yalanlarının ortasında hep bir gel-git serüvenin içinden esaret zincirleri kırıp kendi özgürlüğüne yürüyen adımlarının dilencisi olacaksın.
dalınca çıkamıyorsunuz şiirden..efsunlanmış ve öyle düşmüş deftere... kendi içinde barındırdığı bir dünya...açmak için kapısını okumalı...o kapının ardını merak ederek okumalısınız... kalemden çıkmış koca bir dünya olmuş şiir...aykırı bir hüzün çiçeği açmış şiirin dallarında... o koca sevgileri gördünüz mü der der gibi...göremediniz mi..nasıl saklamışım ama...
tebrikler şair....hem kalemi hem seçkiyi kutluyorum... güne yakışan, kurdeleyi hakkıyla ağırlayan bir çalışma...
güzel dizelerdi şair dost. şiiri okurken arka fon baktımda sankı şiir bana okadar yakın gibi geldiki çünkü fondakı resim haydar paşaya bakan hızada oturduğumdan dolayı herhalde sankı şiiri seyrederek okudum. gerçekten çok anlamlı dizelerdi buraya yönlendirmen iyi oldu yüreğine sağlık takıp edecem sizi. sevgimle kutlarım bu güzel paylaşımını.
kamaranda boz bir atın kişnemesi seni fikirsiz seni zikirsiz seni kusursuz yapmayacak ve dolaşmayacak ateşten düşüp gelen saçlarında bir daha çalmayacak kapıları bir daha dalmayacak adriyatiğin serin sularına yakıp yıktığı geçip gittiği bilip sustuğu sırtında taşıdığı çift şeritli yolları diz kapaklarından aşağı düşürmeyecek
-alem-i cihan bir hüzün tomruğu...
bu şiir çok çok güzel ve özel ...kaleminiz daima yazsın....
başarınızı candan kutlarım
sevgilerimle