benim öksüz yanımdüşlerim tehir edilirken yürek sancılara gebe yeşilin renklere büründüğü ılık mevsim akşamlarında güzlerin ortasında ben yarınların hesabında yokum kadersiz başımın eskimişliklerinde umuda yolculuklarım kayıplarda takvim yapraklarında hala kış ben zatürrelerde yanarım güneşin yokluğuna buz keserim ay ışığı zindanlarda yıldızlar bir bir hücrelerde donmuş zaman manzaraları karanfiller tomurcuklarında mahkum ben zifiri karanlıklarda kuşum görünmez yarınlarım bahar kokusu sinerken sabaha yeni bir gün doğacak masmavi sevgileri kucaklayan benim öksüz yanım sen diye hep kanayacak her sabaha... |