YAVAŞ YAVAŞ!..
Bendeki bu sevda bitesi değil;
Gülüyor neş’eden yüz yavaş yavaş… Tut gönül kâseni usulca eğil; Petekten balını süz yavaş yavaş… Ayrılık kâfidir yetti canıma; Bu gece bir başka girdin kanıma; Ateş ol hasretle sokul yanıma; Sönmesin tenimde köz yavaş yavaş… Pişirdim kahveyi fincanı getir; Takvim yaprağında hazanı bitir; Tam kırk yıl sürmeli yürekte hatır; İçelim diyorum biz yavaş yavaş… Cesaret verirse elin elime; Gül açar dudakta iki kelime; Dur demek mümkün mü gönül selime; Bırakır damlayı göz yavaş yavaş… Yakın gel sultanım uzağa gitme; Daha ilk yudumda başlayıp bitme; Telaşa gerek yok acele etme; Dökülür dilimden söz yavaş yavaş… Badem ağacı mı, kiraz dalı mı? Sonraya saklama artık falımı; Naz etme yetişir bırak çalımı; İlikten düğmeyi çöz yavaş yavaş… Ali ALTINLI – 15/02/2009 Saat: 23:15 |