Hamdolsun Hamdullah Efendi
Hamdolsun Hamdullah Efendi mi?
Mahallenin bakkalıydı. Geçenlerde bir sohbetimiz geçmişti. Size ve bana söyleyeceği birkaç yalandan başka diyeceği pek bir şey yoktu aslında var olmasına vardı; ama günahı pirincin taşları kadar ağırdı. Azrail yakasındayken, susardı, Hamdolsun Hamdullah Efendi! Nasılsın dese biri, Hamdolsun diyerek başlardı yalana ama, yalnız kaldığında duada: ’Rab bana: hep bana! ’ Biraz paraya düşkündü. Hamdolsun Hamdullah Efendi! Camiden çıktığında bakınırdı etrafına. Dilenciye hocanın kolunda yanaşırdı. ’Gördün mü hoca, çocuğa bile vermiyorum bu kadar para! ’ diyerek devam ederdi yoluna...! Bu halini biri görse, ’Sadakanın anlamı kaldı mı efendi? ’ dese, ’Girme Allah ile arama’ derdi. Ben de sonradan duydum; Ayriyeten laik bir insandı Hamdolsun Hamdullah Efendi! Ayın on beşi geldikten ve emeklinin maaşı verildikten sonra sorardı mahalleliye hatırını. Öyle zannediyordu ki mahalleli inşa edecekti onun yatırını. Takvasını sorsan, evliya zannediyordu kendini Hamdolsun Hamdullah Efendi! Camiden göğsünü gererek giderdi bakkalına Kafasında cennet hesapları varken Mahalleli de görmeliydi onun namazdan gelişini. İnsanların omuzlarında o ibretlik gidişini hiçbiriniz görmedi Allah var Şimdi çok düşüncelidir şu bizim Hamdolsun Hamdullah Efendi. 9 Şubat 2005
|
Kafasında cennet hesapları varken
Mahalleli de görmeliydi onun namazdan gelişini.
İnsanların omuzlarında o ibretlik gidişini
hiçbiriniz görmedi
Allah var
Şimdi
çok düşüncelidir şu bizim
Hamdolsun Hamdullah Efendi.
maalesef çoookkk öyle abdullah efendimiz var...yüreğinize sağlık...