BEN BU CANDA DEĞİLİMBEN BU CANDA DEĞİLİM Mecnun’un gözyaşıyla, mayalanmış toprağım Beşer gözle gördüğün, fâni tende değilim. Kırk ince kız elinde işlenmiş bir yaprağım Bağlıyım yücelere, kula bende değilim. Hasretiyle dağlandım, yâr elinden bizarım Bahtıma hicran düştü, tükenmez intizarım Ferhat’ in kazmasıyla, deşilmiş bak mezarım Ârifler gönlündeyim, toprak sinde değilim. Eyyüp ile beraber çilelere çul serdim İbrahim’le yanarken, gülistanda gül derdim Muhammed’in aşkıyla üç kıtaya yol verdim Hak emrinde akmayan hiçbir kanda değilim Her şey O’na aşikâr, idrakiyle dolacak Her yer Rabbin huzuru, kul farkında olacak Kavline sadık olup, öze bağlı kalacak Aşk muhabbet bâbında, kara günde değilim Ötelerden ibretle getirdim cümle sözü Tövbesiz gecelerin sonunda dinmez sızı Hakkı söyleyip doğru yazılmalı tüm yazı Batılın kelâmıyla aynı yönde değilim Sabrın fecir gülünün tartıldığı yerdeyim Yusuf’un ar gömleğin yırtıldığı yerdeyim Ruhun mahpus yurdundan kurtulduğu yerdeyim Kanatlandım sonsuza, ben bu canda değilim ... Gazi Hüseyin KILBAŞ |
Şairin engin birikimi ve düşünce felsefesi şiire imzasını atmış adeta.
Zevk alarak, hayranlıkla okudum Hüseyin hocam.
Selam ve saygıyla...